maceralarim tam gaz devam ediyor.. tabi bunlara macera denirse.

Efendim bugun yarin edgware road ile marlybone un kesistigi bir yerdeki binadayim. Bildiginiz It crowd icerisindeyim su anda yani sirketin bilgi islem ekibi ile beraberim. Bazi seyler ulkelerarasinda bile degismiyor zira burada da sifresini unutan, bilgisayarini kitleyen, klavyesine kahve doken bir kalabalik var ve bilgi islem teknisyenleri (biz teknisyen calistiriyoruz ama adamlar muhendis calistiriyo burda) telefonu kapattiktan sonra kafayi masaya vurma noktasina geliyorlar.
sabah buraya vardigimda zenci bir arkadasimiz olan migel'le tanistim.
"merhaba ben ova turkiyeden geldim, biz arabiz, develere binip fes takiyoruz" diye girizgah yaparken adamin telefonu caldi
telefonu acmasi ile o guzelim zenci girtlagi paralanmaya basladi adamin. bir de inanin buranin kekosu daha bir keko oluyor (nasilsa?)
yani bizdeki kekoya internet explorer'i bilmiyorsa "mavi e harfi simgesi var ona tikla" dersin tiklar.
ama burdakiler sanirim onu yapamiyolar. burda hayat cok zor, insanlar cok az komutla calisiyorlar kdhgldlbfsg

neyse migel in telefonu gercekten susmuyor. zavallicik, help desk elemanlarina aciyorum cidden.
bence bu IT teknisyenlerini surekli sifremi unuttum diye arayan insanlar desifre edilmeli. her sirkette bilgi teknolojileri departmanlarina rahatsizlik veren bir grup insan var, eminim buna.
bu insanlar ayin ahmagi falan secilmeli

mesela sirketin girisine 2011 de en cok sifresini unutan salaklar. ahahhaha! diye bir liste konmali
bakin o zaman bilgi teknolojilerinin performansi nasi sahlaniyor. uzaya roket bile firlatirlr valla.
dusunsenize siz rocket science yapmak istiyosunuz ama surekli arayip "ayy cekilicek cd vardi", "sifrem neydi", "bilgisayarimdan mor bir el cikti ve beni bogmak istiyor"
diye arayanlar var nasil yapacaksiniz? ispanakli yumurta bile yapilmaz ayol bu insanlar varken...