Bir cafede oturuyorum şu anda, az önce 80 li yaşlarda (belki doksanlar) olduklarını tahmin ettiğim, iki tane pamuk beyaz saçlı teyze, masalarından kalktılar, kapıdan çıkmak için basamaklara davrandılar; biri diğerinin elini tutuyor malum çok yavaş ve temkinli yürüyorlar. öyle yaşlılar ki! Ama süslüler, küpeleri, makyajları, broşları tam :) ellerinde de kendi halinde şık birer çanta.
Neyse, birinin basamaktan inerken ayağı hafif ve önemsizce kaydı; hemen yandaki masada oturmakta olan yine 90'lık diyebileceğimiz bıçkın delikanlı "uu are you allright?" diyerek muhabbete girdi.
Pamuk teyzeler genç kız gibi kırıttılar "oh .." la başlayan kelimeler eşliğinde.
Ne güzel bir şey, insanın 90 yaşında hala böyle en basit şekilde olsa dahi flört edebilmesi, kendine bakması, en küçük andan alacağı zevkinin peşinden koşması. Hayatın bir saniyesini bile ziyan etmeme gayreti.
Az önce çaylarını içip, kurabiyelerini yiyerek keyifli keyifli sohbet etmeleri mesela! Eve giderken bir demet çiçek alıyor olmaları!
bir de kendi anneanne - babaannelerimizi düşündüm, ben evlatlarımı yetiştirdim, unumu eledim, eleğimi astım; artık hayattan beklentim yok modunu.
Ne kadar farklı iki bakış açısı :)
4 yorum
Buna bende hep özenmişimdir.yurt dışında aynı teyzeler amcalar pazar günleri kilise için süslenirler en azından.
YanıtlaSilyaşam sevinci dedikleri şey bu olsa gerek..ben bu yaşta kaybettim o sevinci helal olsun onlara
G
harika bir gözlem, harika bir post :)
YanıtlaSilteşekkürler cancişim :) böyle iç açıcı şeyler de yazmak lazım arada!
YanıtlaSilİki farklı kültür ve iki farklı hayata bakış açısı. Sanırım bizde böyle olsaydı, ''Yaşını başını almışın, utanmadan hala mı?'' diye yadırgardık. Halbuki aşkın yaşı mı olur?
YanıtlaSilen derin düşüncelerini dök bebeğim