özlem

  • Ocak 09, 2009
  • By Ova (Excuse My Reading)
  • 9 Comments

Kedilerimi çok özlüyorum..hala rüyamda görüyorum onları. çocugum gibi olmuşlardı. baktıklarında anlıyodum dertlerini. dişi olan her kedinin sahibine hissettigi gibi bana bayılmıyodu. ama erkek olan var ya, nasıl köpek gibiydi anlatamam. kıçımın dibinden ayrılmazdı. beraber uyuyalım isterdi. tv izlerken nereye gitsem gelir agzımın içine girerdi. İlk onu vermiştim ben. gitmeden once de artık mehmet iyicene kötüleştigi için odaya kapatıyodum. nasıl çıkmak yanıma gelmek istiyodu. o gözlerini bakışlarını unutamıyorum. tek sevilmek isteyen bi hayvancıktı o.

eşim mehmet te alerji ilk kediyi aldıgımız hafta hapşırıklarla başladı. sonra astım ilaçlarına, bronşitlere, ve defalarca gittigimiz değişik doktorların "bu kedileri vermezsen 45 yaşında ölürsün" ,"cigerlerinde ödem olaşabilir", "kedileri şimdi uzaklaştırsan bile astımın kalıcı olabilir" ve benzeri beyanları bizi gitgide korkuttu.

Alerji deyince insan geçer sanıyor, alerji ismini ciddiye almıyor. ilk zamanlar psikolojik bile oldugunu düşünmüştük. ama 2 bucuk yıl sonra artık zavallı kocam nefes alamıyor, geceleri uyuyamıyordu.. Bir sabaha karşı artık evin içinde soluk alamadıgından çıkıp sabaha kadar balkonda oturmuştu gariban.

Yol yoktu yani, kediler gidicekti, ya da sevdigim adam canından saglıgından olucaktı..Ondan önce tombişimi, kıllımı, müdürümü verdim. o giderken o kadar yıkılmadım biliyomusunuz, bahceli bi eve gidiyodu, hem kısa tüylü kedim bende kalıcaktı. belki onun etkileri daha az olucak diye hayaller kuruyoduk. Bu arada mehmet de benden bile kedi delisi oldugu için bir gün bile ceren atalım şu kedileri demedi.

2-3 ay içinde anladık ki hayal kurmuşuz gerçekten. 1 kedi ile de aynı şeyler devam etti. Sonra bronşit oldu mehmet.. o bronşit bizi kendimize getirdi..hayatında grip olmamış adam yataklara düştü, çok ağır geçirdi çok..Bayram günü hastanelerdeydik hiç unutmuyorum, doktor bize manyak mısınız dedi..Bi kadındı.. ben de kedileri çok seviyorum, ama bu iş böyle olmaz, bu adamın cigerlerinde ödem oluşur, enfeksiyon olur geri dönüşü yok bunun dedi. Sokaga atın demiyorum ama sahip bulun dedi. Ama oracle a aramalarımıza ragmen sahip bulamıyoduk bi türlü..

Bi kere 2 bucuk yaşındaydı, buyumuş bi kediydi, ve cins degildi. bildigin tekirdi işte, sarılı beyazlı tekirli.. kedi arayanlar ya cins istiyolardı, ya da küçük yavru. Sonra birgun annem geldi, dedi ki artık gidiyo bu kedi, kedili bi kadın buldum ona götürüoruz. Bindik arabaya.

Oracle ı evden çıkarttııgım anı unutamıyorum. Gitmek istemiyordu zorla çıkarttım. arabada delirdi zavallı. sürekli miyavlıyordu. hala düşündükçe hüngür hüngür aglıyorum. diceksiniz ki senden ayrıldıgına degil, yaşam alanından uzaklaştıgına paniklemiştir. dogru. ama napıyım, içime işlemiş bikere.

Vardık biz kedili kadına.. aman Allah komşular kadının kedilerini zehirlemişler 1 tane kedi yyok..kedileri ortada serbest gezdigi için rahatsız olmuş vicdansızlar. orda özel büyük bi kolej vardı, annem ben aglarken Oracle i elimden aldıgı gibi kolejin bahcesine attı böyle parmaklıkların arasından ittirip. nefret eder annem kedilerden. ben aglaya bagıra, kapıdaki güvenlikçiye yalvar yakar girdim içeri deli gibi kediyi arıyorum. annem bi yandan diyo ki kızım yapma etme bak burda baska kediler de var. hem büyük bahcesi var tam ona ideal bi ortam. ama ben bırakamazdım ki onu oraya.. yol vardı yan tarafta kaçsa ezilir .. hayatında araba mı gördü, sokakta kedi bile görünce pısıp kalıyordu zavallım.

Ben okulun bahçesinde onu ararken o çoktan dışarı çıkmış ve bizim arabanın altına girmiş. güç bela çıkardım onu ama yani hayatımda o günkü kadar aglamadım ben gözler oldu tenis topu.

Annem dedi ki bu kedi bu gün eve dönmeyecek.. ben o gün annemden yemin ederim bir parça sogudum. kedimizi sokaga atıcaktı..

sonra bindik arabaya, çıktık yola. annem dedi ki, bir köy bulalım köye bırakalım.. baska care yoktu çünkü, hem köyde ezilmezdi, yol ve araba yoktu hem de yiyecek bulurdu diye düşündük. Sonra Allah yardım etti, köy yolunu ararken bir çiftlige rastgeldik. Ordaki kadın -bekçinin karısıymış kendisi- çiftlikte bir sürü kedi oldugunu gösterdi bize. oraya bıraktık oracle'ımızı... sabah ve aksam mama veriyolarmış kedilerle köpeklere.

Ama tabi başta sahip yok, özgürce kırda bayırda tarlada bahçede fink atıyor kediler. Biz 3 defa gittik o çiftlige. evimize uzak baya. 3ünde de göremedik oracle'ı. her gittigimde farklı farklı kediler gördüm hepsi de şişman ve saglıklıydı.

Onu öyle özledim ki...Akşam rüyamda gördüm, ondan yazdım bu yazıyı. Umarım iki kedim de iyidir.. müdür'ü verdigim yerdeki adam onu bursaya giden birine vermiş, o şimdi bursadaymış sözde.. öldüler mi, kaldılar mı bilmiyorum kısaca.

Oracle ı verdigim yerdeki bekçiyi ayda bir arıyordum, kedimiz nasıl diye soruyodum..
ama o da ordan ayrılmış artık başkaları var ve haliyle oracle i tanımıyorlar, bir sürü kedi var burda diyolar.. kızım kimbilir nerde. öldü mü, kaldı mı bilmiyorum, içim parçalanıyor düşününce. işallah öbür dünyada kavuşucam onlara diye düşünüyorum, Allah izin verirse :(

You Might Also Like

9 yorum

  1. evet kedi sevgisi böyle bir şey... dedem de kedilere manyakçasına bağlı ve kavga çıkıyor bazen... fakat bana anlaşılmaz geliyor böyle şeyler. bir kediyle bir hamamböceği arasında bir fark olmamalı diye düşünüyorum. veya kapkara bir fare arasında... ayrıca bu kedi ve köpekleri besleyip çirkin olduğuna karar verdiğimiz hayvanları yanımızdan uzaklaştırmamız bana ırkçılığın hayvanlar üzerine yansıtılmış hali gibi geliyor. yani demek istediğim kedin evin dışında da mutludur zannımca... hatta daha da mutludur çünkü bildiğim kadarıyla onlar bizim gibi bilgisayar kullanmıyor, kitap okumuyor, işten gelip evde dinlenmiyor... onların bütün olayı doğa içinde... bu yüzden yaşam mekanı olarak belirlediği yere içgüdüsel olarak bir bağlılık hissetse de asıl ait olduğu yerin doğanın kendisi olduğunu düşünüyorum ben ve doğru olanı yapmışsınız. bir kedi doğaya uyum sağlayamazsa 1-2 hafta içinde ölür ama bir insanın akciğerinde ödem oluşmaya başlarsa ölmek için dua eder. bir de bu yönden düşünün derim

    YanıtlaSil
  2. ben her türlü hayvanı severim ama hamamb. denilen seyden aklım cıkar.

    haklısın.. kedi nin canı da önemlidir tabi ama asla insan hayatı kadar olamaz.

    sokakta yaşayamıyolar, aslında orda üzüldügüm oydu. sokaga atmak fikri korkunc geliyodu.

    sokaktaki kedilerimiz sürekli ölüyorlar, yasadıkları hayat sürünmek gibi bişey. bazen tekme yiyolar yemek bekledikleri eller-ayaklardan. hayvanlara eziyet edenlerin eli kolu kopsun diyecem, ne diyim..

    YanıtlaSil
  3. ya bide yazıya bakınca tekrar sanki kocamı hiç düşünmemişim gibi yamzışım.. ama öyle degildi :) demekle de olmuyo tabi ama söyle diyim onun için canımı viririm!

    YanıtlaSil
  4. canım..
    keşke farklı olsaydı her şey. keşke vermek zorunda kalmasaydınız oracle ve müdür'ü. ama mehmet'in sağlığı her şeyden önemliydi ve sen de onun için yaptın bu fedakarlığı..
    üzülmeni anlayabiliyorum ama lütfen vicdan azabı çekme... kedilerini vermemek için elinden geleni yaptın sen. doktorlara gittin, çare aradın, yuva aradın. üstelik bunları eşin gerçekten kötüleşmekteyken yaptın. senin yerinde başka biri olsa belki çok farklı davranırdı.

    bir süredir düzenli hayvan barınaklarına gitmeye çalışıyorum..oradaki hayvancıkların haline inanamazsın.. açık renk mobilya aldı diye siyah kedisini barınağa terkeden bir kadını bile gördüm kendi gözlerimle.. işte dünyada böyle insanlar da var..asıl onlar takkelerini önlerine alıp düşünüp vicdan muhasebesi yapsınlar..

    sen zevk için terketmedin ki kedilerini. zorunlu bir ayrılıktı.güvenli olduğunu düşündüğün yerleri bulup teslim ettin.

    umarım iyidir kedilerin...
    bu habere üzülür müsün sevinir misin bilmem ama ; seni unuttuklarına, özlemediklerine de eminim.. kediler köpekler gibi olmuyorlar, sahiplerinden çok yaşadıkları ortama alışıyorlar.
    aradan bu kadar zaman geçti , alışmışlardır yeni çevrelerine.

    sıkma canını , allah kocana sağlık sıhhat versin..bahçeli bir eviniz olsun,bahçede besle çok sevdiğin kedileri inşallah..

    YanıtlaSil
  5. evet yahu, ben de okudum, kocana acidim bir an. doktor hakliymis, deli misiniz? neyse ki oraclea cok guzel biryer bulmussun. ben de hollandaya gelirken kedimi anneme verdim, seyahat ederken bakamam diye.ucaga verirken kustu bana kafesinde, sonra antalya'ya gidince de yuzume bile bakmadi, hep kacti benden ama keyfi iyiydi. kuserse kussun keyfi yerinde olsun da diye dusundum. olmayinca olmuyor iste, sizin sorununuz da saglik sorunuymus, sucluluk falan duyma, kediler cok kolay adapte olur. evden daha mutlu olurlar hem ciftlikte.

    YanıtlaSil
  6. o adsiz benim yahu, anlamissindir zaten, beceremedim bu kez nedense isimle gondermeyi

    YanıtlaSil
  7. ya bırak ya kedi medi...boş işler bunlar

    YanıtlaSil
  8. hepinize tesekkur ederim, hayatımmda beni en cok uzen olaydı herhalde..ama daha kimbilir neler yaşıcaz.

    YanıtlaSil
  9. Ama Ceren sen beni hep ağlatıyosun yaa :(((

    YanıtlaSil

en derin düşüncelerini dök bebeğim