Bir kuduzluk var bende, ne zaman tatile girsem uyuyamam geceleri. Öğrencilik günlerimi mi özledim bilmiyorum, mehmet mutsuz suratıyla aman yine mi uyumuyosun diye diye mızıldanıp gidip uyudu, benim hala bir gram uykum yok. Bir film izleyek bari dedim, the age of innocence i kodum da, çok agır geldi gecenin bi köründe. Keşke hiç uyumasak, hani the x files'ın bir bölümünde olmuştu öyle bişey, uyumamanın formülünü bulmuşlardı da adamcagızlar - denek olanlar- top bulmuş subyan gibi sevinmişlerdi, oleey 2 ömür yaşamış gibi olucaz da, uyku ihtiyacı olmadan süper eglenicez hem işimizi yapıp hem hayatımızı yaşıcaz da. bilmem ne.. tabi sonra kafayı yiyecek kıvama gelmişlerdi, bulmuşlardı belalarını. işte bazen bana da öyle bir esiyor da, keşke uyumasaydık diyorum. iki ömür yaşammış gibi olsaydık.. Tabi sonra sabahın köründe "uyan tombişim" diyen memo nun sesi ve sıcacık yorganı açışı güzel bir son yazısı oluyor bu düşüncelerime.
biliyomusunuz, büyük teyzemle küsüz 1 senedir, nasıl hala tuhaf geliyor anlatamam. yedigimiz içtigiimiz ayrı gitmezdi nerdeyse, her derdime koşardı, nasıl severdim onu, annem gibi-ydi. insanlar her 10 senede değişirler demiş ya biri, kim dediyse çok dogru demiş, öyle cidden. Özledim onu ama özledigim kadının aslında artık olmadıgını, değiştigini de biliyorum ya, öyle amaçsız bir özleme benimkisi.
Bir ailenin kadınları birbirini ne kadar seviyorsa o aile o kadar mutlu oluyor degil mi, evet sanırım öyle cidden. iş kadınlarda bitiyor. Kadınlar birbirini seviyorsa, erkeklere de sevdiriyolar kardeşim birbirlerini. Erkeklerin zaten gıcık olmak, kin tutmak, hava atmak gibi dertleri kadınlar kadar olmuyor. Hele ki kızkardeşler, birbirini sevmedi mi baglı olmadı mı o ailede hayat yoktur derim vallahi. Biz eskiden, iki teyzem, anneannem ve annem öyle şendik ki.Neler neler yapardık birlikte, yalnız hissetmezdim kendimi kadınsal açıdan. He, kadınsal açı ne derseniz, bir araya gelmek, şöyle canın gibi sevdigin insanlarla çalkalanıp kendine gelmek aromaterapi niyetine. Fakat artık aramız çatırdadı ya, içimizden bi halka eksildi ya, ne artık birlikte gidilen tatillerin ve pikniklerin böyle eski zevki var ne bir araya gelmelerin. Benim ailem de küçük bir aile degil aslında ama çok daha büyük olsun isterdim. Ben sanırım şu Adile Naşit Munir Özkul ikilisinin filmlerindeki gibi, dallı budaklı kocaman bir aile isterdim, zaten şimdi de annemlerle aynı sitede oturuyoruz, küs oldugumuz teyzem de 2 sokak ötede. Böyle bir aile apartmanımız olaydı ah, ah. Ananecime nefes kadar yakın olsaydım, kuzenim ödevini telefonda sormasaydı.
Kimisi sevmez bu kadar ailenin içinde olmayı, ama belki bizimkilerin tastamamı çatlak oldugundan mı ne , ben seviyorum.
dedim ya, bi aileye tadını tuzunu veren kadınlar yahu.
yaşamın her anını görmek, ellemek koklamak lazım ... Deli de olsalar, manyak da olsalar, aileyi bagrına basmak lazım..
1 yorum
gerizekalı ben, geçen yıl londradan dönerken bütün birikimimi sterline yatırıp aklımca yatırım yapmıştım. 2.690'dan aldığım sterlin 2.250lerde sürünüyor. bir ben varım herhalde döviz yükselsin diye bekleyen! o değil de dolar sterlini geçerse saçımı başımı yolarım.
YanıtlaSilen derin düşüncelerini dök bebeğim