İstanbuldan dün döndüm,
uçağa tek başıma binmekten korktugum, daha doğrusu son binişimde uçak kalkmadan evel "inicem" diye kendimden geçtiğim için, bir daha cesaret edemedim. (kendime not; merak ediyorum 2009temmuzdaki o son başarısız uçak seyahatinden sonra, bir daha ne zaman derin nefes alıp vererek havalimanına gidebilecegim?) işte bu sebepten istanbula otobüs ile gidip geldim..
giderken tam bir faciaydı, bağırsaklarımı bozmuşum, midem de fenaydı, bildiginiz çırçır + kusuk yani, can teslim edecektim o derece. special tenks goes tu mehmet.. who inevitably made me eat that beans..ühühüh
ömrü hayatımda bir daha agzıma kuru fasulye koyamayacağım.

Eğitim iyiydi, hoca son derece kafa dengiydi.

Pazartesi ve salı Kedilicadı blogunun sahibesi tatlı arkadaşım hemen yanıma koştu geldi, onunla takıldık, kedisi zozoyu sıkıştırıp sevdim bol bol**kedi sevmeyi özlemişiiimmmm** Magissa nın evine bayıldım, acayip zevkli döşemişti, hele evin kapısı açılıp içinden kedi de fışkırmıyo mu, daha da seviyorum öyle evleri ben :DDD

sürekli okudugum pek merak ettigim çingen komşularını göremesem de ulumalarını duydum diyebilirim, bir bağırış çağırış bir feryat fgan, aman aman :)
sonra çarşamba günü önce Trincess geldi, cevahire, 1 saat onunla takıldıktan sonra -kızcagızın ödevi vardı, umarım zamanında teslim edebilmiştir :(-  taksimde Nilay ile buluştuk. Nilaycımı çok özlemişim, her zamanki gibi çok şık ve güzeldi. çok şahane jokey çizmeleri giymişti, valla ince uzun bacaklarım olsaydı da ben de giyseydim diyim, bayıldım! **maşşallah tütüüt**

Nilayla alışveriş, dedikodu, dertleşme, vitrin bakma, yemek-kahve herseyi sıgdırdıgımız gece yine de çabucak geçiverdi...11 bucukta döndüm otele, sagolsun nilay beni otelin kapısına kadar arabayla bıraktı. yine de memo dan zılgıtı yedim, oraya egitime mi gittin gezmeye mi, bu saate kadar naptınız oglum diyerek...

perşembe günü ise, Japonkedimiz le :)), blog aleminde meshur olmaya en yakın aday gördügümüz  Hesionka ve kankası Nora ile bulustuk :) Bacım naz ve ben yani biz derken ! nora bir sürü foto çekti ama ben koca zılgıtı ile resim koymaktan banlenmiş oldugum için muhtemelen resimleri sizinle paylaşıyor olamayacagım. ama arkadaşlar ilgili post yaparlarsa burda update edeerim. Japonkedi'nin bir kitabı varmış, en kısa zamanda temin edilip okunacak!

Zeynep'i göremedim bu gidişimde, o yüzden çok muzdaribim. arabası olsa, sepet gibi al beni bırak beni derdim ama kız hem hamile, hem de bir de ben basına bela olmayayım dedim :(

dün sabah 6da indim izmire, çok şükür dönüş yolunda bir çırçır ve kusuk faciası yaşamadım, oleey !!! neden çocuk gibi her yere gidişim gelişim bi abuk subuk, bi dandik oluyor anlamıyorum ki!