Toplum seni bu metroseksüel kabuğa zorlasa da sen özünde dadaşsın
- Ocak 31, 2010
- By Ova (Excuse My Reading)
- 7 Comments
Bugün sabah kahvaltısı artı alışveriş için ikea da idik. tabi ki
ikea ya her gidişimde oldugu gibi bu gidişimde de memleketimden bolca insan manzarası seyrettim. ama ne dedesinin göbeginin üzerinde yaşayan bebe, ne de kabile halinde kahvaltı etmeye gelmiş olan epey geniş aile, hiçbirisi metroseksüel ama kurufasulyesini kaşıklarcasına kahvaltı eden bir genco kadar ilgimi çekmedi.
zamanın birinde bir türkücümüz (sanırım atilla taş idi) "metroseksüel misiniz?" sorusuna, "hayır, hem metroseksuel ne ki, benim aklıma metroya binmiş seksüeller geliyor metroseksüel diyince" yanıtını vermişti. işte tam da o yanıtın muadili, metroya binmiş bir seksüel iddiasındaki şık, kültür seviyesi de cebindeki para miktarı da en az yanındaki güzel kız kadar çıtası yüksek bu civan, siz deyin barbur ben diyeyim diesel giyinmişti. boynunda son derece iddiali bir fular, üzerinde havalı bir ceket ve kıçında chic bir pantelon ile kasıla kasıla gelip oturmuştu çaprazımızdaki masaya. derken, bir anda yemek yemeye başladı. aman allahım. önünde kuru sogan olsa da bu soganı kırsa yese bu derece ilginç gelmezdi. ikea da neye ekmek banılabilir? bandı. ekmegini dürüm yapıp kahvaltı tabagını içine sardı. yanagının biri digerinin 4 katı olacak şekilde mazlum yiyişi gerçekleştirdi (tüm yemegi agzın bir tarafına topla, boynu bük devekuşu gibi ye, aha işte)
kardeşime bir dürtük atarak obur ama metroseksuel, metroseksuel ama milletin efendisi, tiki ama aç bu kişiyi izledik. tam o sırada bizim kalktığımıza veya kalkmamız gerektigine karar vermiş olan bir anne kız alışveriş arabalarını üstümüze sürdü. ben kadının suratına, "şimdi sen geldin dayadın arabayı da ben nereden çıkacagım" dercesine baktım. kadın anlamadı. sözlü söyledim. anladı, toparlandım çıktık.
ve ikea ekmeklerin başına adam koymuştu çünkü hiç kimse bütün ekmekleri tek tek mıncıklamadan ekmek seçemiyordu.
ve aç metroseksüel nasıl beceriyorsa omlete ekmegini banıyor, kahve bardagından hem çay hem kola içiyordu.
ikea ya her gidişimde oldugu gibi bu gidişimde de memleketimden bolca insan manzarası seyrettim. ama ne dedesinin göbeginin üzerinde yaşayan bebe, ne de kabile halinde kahvaltı etmeye gelmiş olan epey geniş aile, hiçbirisi metroseksüel ama kurufasulyesini kaşıklarcasına kahvaltı eden bir genco kadar ilgimi çekmedi.
zamanın birinde bir türkücümüz (sanırım atilla taş idi) "metroseksüel misiniz?" sorusuna, "hayır, hem metroseksuel ne ki, benim aklıma metroya binmiş seksüeller geliyor metroseksüel diyince" yanıtını vermişti. işte tam da o yanıtın muadili, metroya binmiş bir seksüel iddiasındaki şık, kültür seviyesi de cebindeki para miktarı da en az yanındaki güzel kız kadar çıtası yüksek bu civan, siz deyin barbur ben diyeyim diesel giyinmişti. boynunda son derece iddiali bir fular, üzerinde havalı bir ceket ve kıçında chic bir pantelon ile kasıla kasıla gelip oturmuştu çaprazımızdaki masaya. derken, bir anda yemek yemeye başladı. aman allahım. önünde kuru sogan olsa da bu soganı kırsa yese bu derece ilginç gelmezdi. ikea da neye ekmek banılabilir? bandı. ekmegini dürüm yapıp kahvaltı tabagını içine sardı. yanagının biri digerinin 4 katı olacak şekilde mazlum yiyişi gerçekleştirdi (tüm yemegi agzın bir tarafına topla, boynu bük devekuşu gibi ye, aha işte)
kardeşime bir dürtük atarak obur ama metroseksuel, metroseksuel ama milletin efendisi, tiki ama aç bu kişiyi izledik. tam o sırada bizim kalktığımıza veya kalkmamız gerektigine karar vermiş olan bir anne kız alışveriş arabalarını üstümüze sürdü. ben kadının suratına, "şimdi sen geldin dayadın arabayı da ben nereden çıkacagım" dercesine baktım. kadın anlamadı. sözlü söyledim. anladı, toparlandım çıktık.
ve ikea ekmeklerin başına adam koymuştu çünkü hiç kimse bütün ekmekleri tek tek mıncıklamadan ekmek seçemiyordu.
ve aç metroseksüel nasıl beceriyorsa omlete ekmegini banıyor, kahve bardagından hem çay hem kola içiyordu.