Philippa Gregory nin aynı adlı kitabını okudugumda bu filmi deli gibi beklemeye başladım.
Kitap, bir sürü entrikanın içinde kalmış iki kızkardesin sırayla kralın önüne sürülmesini ve bundan sonra olanları anlatıyor. tokgözlü Mary ve hırslı Anne in hikayesi. Aslında Mary nin gözlerinden anlatılan ablası Anne in hikayesidir.
Mary kendini pisligin içinden kurtarır ve taşrada yaşar. Anne ise o kadar yüksege çıkar ki, dengesini yitirir. Aslında anlatılan herseyin ne kadar gelip geçici oldugu. Anne Kraliçe Catherine i yerinden eder. Jane de Anne'i. onu da bir başkası..
Kral için biri gider biri gelir kısacası.Ama arada güç ve para için yapılmadık rezillik kalmaz. İşte kitap bunları en etkileyici şekilde anlatmayı başarmıştı. Fakat film için aynı şey söz konusu degil.
George Boleyn in eşcinselliginden ve ön planda oluşundan tutun, Mary-Catherine ilişkisine kadar hersey es geçilmiş. Anne in hüküm sürdügü günler ; Henry nin Catherine den boşanması, bunlar acayip kısa tutulmuş. Yani film de güzel tek başına ama , kitabı muhakak okuyun.
Scarletcigimden şahane mary boleyn olmuş ama..
1 yorum
Kitabını okuyorum ben de ve filmini deli gibi bekliyorum. Bazı olayların kitaptaki gibi anlatılmadıgı filmlere uyuz oluyorum ama bekliyorum iste bunu. Blogun cok tatlı bu arada =)
YanıtlaSilen derin düşüncelerini dök bebeğim