Sevgili kahve gibi nin bunalımlarıma ilaç olsun diyerek bana göndermiş oldugu mutlu bir ruhun sırlarını okuyalı yıl oluyor ama adam akıllı bir postu anca yazabiliyorum..şimdi ben gene iş, güç, öf pöf diye mızıklarsam kafama terlik inecek...
ben size kısaca kitabın özünde buldugum seyleri anlatayım. bizi mutsuz eden şeyler şunlarmış:
- iç huzur eksikliği : ki bunu ek çogumuz alışveriş ederek kapatmaya çalışıyoruz-
- duygusal sorunlar : aşk meşk olayları, evde mi kaldım dertleri, mutsuz evlilik..
- korku: yapamazsam, edemezsem, ya şöyle böyle olursa..
- kuşkular...:bu bence korkulara çok paralel
- iç boşluk: bazen maneviyattan bazense hayatın düzlüğünden, aktivitesizliğinden.. ya da belki her ikisinden de!
kitap zaten kısacık, hemen okunabiliyor. kahve gibi nin de belirttiği gibi arada bir içimizi temizlemek, tozları silkelemek, camları açmak lazım.
kitap bunu yapmalıyız, şunu etmeliyiz dedigi pek çok yerde nasıl olması gerektigini yazmamış ki :(
ya da ben çok malım.. illa adım adım reçete istiyorum ki insan moralini düzeltmek için böyle bi reçete olsa zaten piii herkes mutlu olurdu sürekli.
kitaptan bir hikaye ile bitirelim madem :)
bir hacı köyden köye seyahat edermiş. birgün köylerden birinde çok güzel bir park görmüş. yaklaşıp bakınca orda mezar taşları oldugunu farketmiş. ama bu mezar taslarının hepsinde 4 sene 3 ay, 6 sene 7 gün falan yazıyormuş. hepsinde farklı isimler ve sayılar varmış ama hepsi o kadar gençmiş ki!!
Hacı bu kadar çok çocugun ölmesinden dolayı öyle derin içlenmiş ki ağlamaya başlamış. onu böyle gözyaşları içinde bulan parkın korucusu neden aglıyorsun? demiş. hacı da, bu köyde bunca çocugun ölmüş olması beni kahretti demiş. korucu şöyle karşılık vermiş: hayır bunlar çocuk degil.. bu rakamlar sadece mutlu yaşadıkları süreyi temsil ediyor..15 yasında ebeveynlerimiz bize bir defter hediye eder ve mutlu zamanlarımızı not ederiz.. ilk aşkı, ilk öpücügü..
Hacıyı rahatlatmaz bu yanıt. beden olarak uzun seneler yaşadıgımız halde, kısacık mutluluklara mahkum oldugumuzu düşününce, daha da üzülüp ağlar...
Ağlama Hacım..üzme bizi :p
ben de bugün herşey oldukça boktan olmasına ragmen gülümsüyorum. çünkü içimde bugun haşlanmış ıspanak rengi yok, filizi yeşil var. insanın elinde degil işte, git-gel.. git-gel..
8 yorum
Hacım ya bozma moralini!
YanıtlaSilFelsefe insana muska yazmaz, kurallar koymaz. Tek bir kural vardır, o da mutluluğun erdemli bir hayatla var olacağı gerçeğidir. Ama erdemli bir hayat yaşamak için herkesin yapması gereken şeyler farklıdır.
:)
bana şu dünyada bu tarz bir kitabı okutmayı basaran ilk ve tek insansın :DDDD
YanıtlaSilo kadar diyim sana cicim :p
çok ihtiyacım olduğu bi anda bi ışık yaktın meröpüm, iyi ki varsın... geçecek bugünler de. eninde sonunda.
YanıtlaSilbeni hacı değil, mutlu günleri saydıran defter bitirdi asıl. defter mi tutsak naapsak? gözümüzün önünde olursa belki daha çok sebep bulmak zorunda kalırız mutlu olmak için :)
çok ihtiyacım olduğu bi anda bi ışık yaktın meröpüm, iyi ki varsın... geçecek bugünler de. eninde sonunda.
YanıtlaSilbeni hacı değil, mutlu günleri saydıran defter bitirdi asıl. defter mi tutsak naapsak? gözümüzün önünde olursa belki daha çok sebep bulmak zorunda kalırız mutlu olmak için :)
ben mutlulugun da genetik oldugunu dusunuyorum. bazi insanlar daha kolay mutlu oluyor bazilari mutsuzluga daha meyilli. ben maalesef ikinciye gruba giriyorum. spor, acik hava ama en onemlisi birinci gruptaki insanlarla vakit gecirmek benim yontemim. kocami secerken de en cok ona dikkat ettim. malik dunyanin en kolay mutlu olan insanlarindan, bulasiyor bana da onun hafifligi. boyle yazinca da kendimi sinsi gibi, enerji vampiri gibi hissettim ama oyle.
YanıtlaSilEge, ihtiyacın oldugunda çak bi mail.. böyler blog postlarını bekleme!
YanıtlaSilnilufer bence malikle uyumlu olmuşsunuz iki taraf da mutsuzluga meyilli veya mutluluga meyilli olunce işler iyi gitmiyor emin olabilirsin :)
YanıtlaSildenge işte.. iyi bir evliligin sırrı!! ahahahah :D
bu kitaplar hep Bilişsel Davranışçı Terapi halt yemeleriiiii! ama bilişsel davranışçı kısmı tamam da, terapi kısmı eksik kalıyo, çok şükür onu da elimizden almadılar henüz. sen bdt ya da rebt uygulayan bi psikolog bul şekerim. benden geçti artık, seninle fazla sosyalleştik zira :D
YanıtlaSilen derin düşüncelerini dök bebeğim