2014'ten beri duzenli olarak her sene gittigimiz Cheltenham Edebiyat Festivaline bu sene de gittik. Allah nasip ederse her sene gitmek planimiz cunku cok seviyoruz. Ingiltere'deki en iyi edebiyat etkinliklerinden biri (diger ikisi de Hay ve Edinburgh, Hay'e henuz gidemedik)
Kaplan bu sene nihayet olayi, olani biteni anladi ancak cok da ilgilendi diyemem. yine de okula gidip arkadaslarina ve ogretmenine gostersin diye kitap imzalattik, resim cekildik. Oi! serisi muhtesem bu arada, ama surekli resimlere bagli olarak kafiyeli oldugu icin (frog-log, cat-bat gibi) Turkce'ye cevrilir mi bilemiyorum.
Woodland Trust cok guzel free etkinlikler yapmisti cocuklar icin. Kapis kitap imzalama olayindan cok bu etkinliklere ilgi gosterdi, dogal olarak :-)
Festivale normalde hep kapanis haftasinda giderim ama bu sefer Salman Rushdie icin gittim.
Cok kibar, cok nazik ve alcakgonullu bir adam. Cok begendim konusmalarini. Bir-iki dakika konusabildim, imza alirken. Kendi konusmasinda Trump'a yuklendi tabii ki, nihayet Amerikan pasaportum var dedi. Beni artik atamazlar! (Demek ki cok degerli Salman bey bile, Trump'tan cekinebiliyor. )Amerika'nin geldigi hale inanamiyorum da dedi. The Plot Against America'yi okudugunda, peh demis ama su an sokaklarda Nazi bayragi acanlari gorunce, demek ki PhilipRoth'un bir bildigi varmis dedi.
Inanilmaz guvenlik onlemleri vardi, malum Rushdie'nin katli hala vacip. hepimizin cantasini aradilar, imza kuyrugu odanin icine girmedi, herkesi teker teker aldilar Rushdie'nin yanina.
Salman Rushdie'yi bulmusken Turkiye'nin gelecegi konusunda ne dusundugunu sordum. It is sad, I know but I think it is grim gibi bisiler dedi.
Ikinci event de FingerSmith'in yazari, LGBT edebiyatin Ingiltere'de en buyuk isimlerinden biri olan Sarah Waters'in eventiydi. Ya kadin o kadar tatliydi ki, fotograf cekilebilir miyiz dedigimde kalkti yanima geldi. Cok tatliydi :) Tipping the Velvet'i aldim imzalattim. Evde bir suru kitabi var bende, onlari unuttum iyi mi!
Festivalin highlight sorusunun altinda biraz dellendik.
Ertesi gun evimize donmek icin yola ciktik. Ama yolda tabii ki biraz duraklayip doga solumaliydik!
Charlecote Park'i sectik duraklama yeri olarak. Sansliydik, hava guzeldi.
Manzara nefisti.
Uzerinde gunes batmayasica krallik, gunes actiginda masal ulkesi gibi olan guzel Ingiltere
Kopru altlarinda oyunlar oynadik..
Bu agaca asik oldum. Cok guzeldi. Renklerini falan cok iyi alamamis makinem, tam bir guzellikti agac.
Bu kardesimize de azicik ekmek verdik. Canim ya..
Sopalarla kakalar destik, otlardan camurlu pastalar yaptik, koyunlar sevdik, scone ve cay yedik, ve uzuun bir yuruyus sonunda oglen 2 bucukta yola dusup evimize donduk.
0 yorum
en derin düşüncelerini dök bebeğim