dünya starlarının hatta onu geçtim daha 2 kasedi çıkmış kıçıkırık starların bile bazı delirten ve çüş yani bunu neden istiyorsun dedirten kaprisleri ve istekleri olur ya hani, dün akşam regl sancıları içinde kıvranırken düşündüm de ben eger o konumda olsam ne isterdim?

bir kere öyle şampanya krem şanti çilek hayatta olmazdı yani. yo dostum yo... bir kere kalacagım odanın kesinlikle kuzeye bakmasını isterdim. kuzey en sevdigim yön hehe. odanın bir teması olmasını isterdim. korsan temalı olur, orman temalı olur, xmas olur, uzay olur ne olursa.. çiçek olacaksa odada illa ki taze çiçek olmalı ve kırçiçeği olmalı. yerdeki halının değişmesini isterdim yani ilk ben ayak basmış olmalıyım hehehe. duvarları şu renge boyatın bile diyebilirdim.. ayrıca profiterol topunun içindeki dolgudan isterdim. mmm tabi bunun regl sancısı ve tatlı istegi ile alakası da olabilir. dvd dolabı isterdim. içinde 1990-2009 arası hemen  bütün filmlerin oldugu bir dvd arşivi hihihi.üff ne havyar   ne şampanya , nadide çilekler veya bardagı servet degerindeki çaylar hiçbiri istenecek kadar çekici durmuyor  bana. tek isteyecegim herhalde bir battaniye altına girip memo ile birlikte profiterol dolgusu yiyerek film seyretmek olurdu.. zaman baskısı olmasın yeter.. valla baska bisey istemem..bir de kızkardesim yanımda olabilseydi, keske :( hatta superstar olsam istanbulda otel alır surekli orda kalırdım esasında. otelcilik işi yapar superstarlıktan da atılırdım ... dram lan buu! ühühühühh :(

bana dünyanın parasına mal oluyolar koyacak yer bulamıyorum, sallandırdım köpekleri.

The ugly truth dan bahsediyorum.. evet nihayet ben de katherine heigl e kıl kapanlar klubune katıldım! haklısınız onu sevmeyenler. bu kadının hiçbir aktör ile kimyası tutmuyor. hangi filmde izlediysem esas adamın kızkardeşi veya ablası gibi göründü gözüme, hiçbir şekilde aralarında bir uyum olmuyor..


neyse gelelim çirkin gerçeğe.. film bok gibi.
açılışı erkekler kadının poposuna memesine kapılan ve başka birşeyi umursamayan pipişli canlılardır tandansında yapan film sonunda ise piç erkeğimizi kontrol manyagı hatuna köle ederek "hemşolar hatun bokuna muhtaçsınız" mesajını çakıp veda ediyor. tabi bu sürede esas kızımıza diğer bir başka erkegin elinin değmemesi, esas oglanımızın ise ona erkek ayarlıyorum adı altında süzüm süzüm süzülmesi, mastrubasyon yapmayan masum kızın her nasıl oluyorsa bir masa dolusu insan içinde gelim gelim gelmesi gibi tiksindirici detaylar mevcut. komik mi? hayır. düşündürücü mü ? hayır. ha tek "abi millet neler yapmış vibratorlu donlar falan abuuuv tadında  düşüncelerim olabilir. zira halamın don dikim atölyesi ve kendine ait bir markası var, onu son teknolojilerden haberdar etmek boynumun borcu. ayrıca doktorlar ne zamandan beri body building yapıyor, kızımız neden pamuklu don giyiyor, hangi gerizekalı kız ilk buluşmasına elinde bir kağıtla gider.. gibi sorular silsilesine de tutulabiliriz.


bu filmi neden bu kadar topa tuttum peki ben? pek çok romantik komediyi hemişteçumüş diye geçitiren bendeniz... evet bu filmden çok şey ummuştum. fragmanı falan iyiydi hacı, kadın erkek ilişkisine the ugly truth başlıgı ile bir yaklaşım fantastik gözükmüştü gözüme ama olmamış. 


ayrıca gerard butler neden agzının içinde limon varmış gibi konuşuyor biri bana açıklar mı? agzını suratının sol tarafına geçirip diger yanagını şişirerek konuşmasından bahsediyorum heheh.

Efendiim bilgisayar möhendizii olmama ragmen elektronik aletlerle aram hiiiç yoktur. hele böyle kurcala kur configure et, nefret ederim. psp de de video folder ı yaratıp altına atmayı ve izlemeyi denemiştim olmamıştı. sonra zaten god of war dı loco rocoydu oyuna daldıgım için video izleme ihtiyacı duymamıştım.

şimdi 1 günlük kabızlığımın ardından anlatıyım:
önce memory stick i formatlayıp sonra şurdakileri aynen yapıyorsunuz:
How to put movies in PSP

tabi benimki yandaki model, sanıırm 3003 oluyor. internette pek çok method var ama bana bu yukarıdaki uydu.


not : formattan hemen sonra oluşan video klasörü altına attıklarınız  da linkteki numerolandırma vs. yapılmadan direk izlenebiliyormuş.. ben winavi converter kullandım. 

şunu okuduktan sonra, gül gül öldüm.. ay bunu yayarak, muhtemelen treysi ye büyük bir kötülük yapıyoruz ama üzgünüm! kendime engel olamayacagım! hem zaten başka ülkede :p ben de bu postu türkçe yazıyorum ve keyword vermiyorum ;)  geçmiş olsun treysi!!! bir dahaki sefere darbeli matkabınla yaşadıklarını özel mesaj olarak şeyedersin...

naz ı gördüm, hatta suan yanımda. istinye parktayız. camdan dısarı bakıyor. yuzunu basan sivilceleri saymazsak oldukca güzelleşmiş :)
annem yorgun, nerdeyse uyuyacak. gezdik, tozduk, 1-2 saat içinde yine dönecegiz izmire..

kardesim, bitanem istanbula yerleşmemi çok istiyor, harika olur abla diyor.

ama istanbulu sevemedim be günlük.. be blog!
istanbula kendimi alıştırmaya çalışsam da, her gelişimde dönerken izmire indigimde huzur doluyorum.
çok kalabalık istanbul. hayatlar çok karışık. aynı semtte yaşayan başka bir yere gitmeyen insanlarla dolu. zengini ayrı çeşit, fakiri ayrı. inanılmaz derecede zengin insanlarla, yine aynı uçta fakirlerin bir arada doluştugu inişli çıkışlı bu şehri, sevmiyorum. bence ömür tüketiyor, bence burda yaşamak bir savaşa benziyor..

bunlar istanbulda toplasanız 6 ayını geçirmiş birinin sözleri, tamam kabul ama, ben bu şehirde yaşamak istemem dogrusu. yaşayamam demiyorum zira ne zaman büyük konuşsam burnum boka battı!

ya comedymax te akşamları e.l. raymond oluyor. bayılıyorum o diziye. iki bayılma sebebim var raymond'ın annesi ve babası. hele babası frank in replikleri beni koparıyor. rezil bir espri anlayışım olabilir, özür diliyorum hehehe.

işte bazı örnekler..ah ah keşke benim de ailemde bu tür çatlaklar olsaydı. ailede ediler büdüler var ama bizde erkekler degil kadınlar cırcır eder genelde!

Etsy deki istanbullu satıcılara bakıyorum da, yahu o fiyatlar ne? 180 dolara küpe, 65 dolara uyduruk atkı mı olur.. gider vakkorama dan alırım şekerim aaa..etsy e mi kaldık o parayı bayıldıktan sonra.

yarın akşam dönecegim. kardeşim naz, annem ve ben bütün gün istinye parkta olacagız büyük ihtimal.



annecimle bi gidip gelelim, yarın istinye park ın altını üstüne getirelim de ! uyyy içimdeki alışveriş canavarı rööööaaaarr diye sesler çıkarıyor!

şu hayvanseverlere, 3-5 örnek üzerinden "çatlak hepsi yeeaa" denmesi yok mu, ifrit oluyorum ifrit.

senin dünyaya ne faydan var?

kıçını yayıp oturdugun yerde hayvanseverlerin çabalarını "problemli bunlar" diye küçümsemekle nereye varıyorsun ki?

bu insanlar var ya, o küçümsedikleri panter emel'in boku olamazlar. sokağa konulan su kaplarına izmarit atan, kasıtlı olarak çarpıp döken, kedileri tekmeleyen, köpekleri döven, arabayla çarpıp can çekişmeye bırakan insanlar, onlar daha da alt seviye, eğitilmeleri gerek... veya tedavi olmaları. olamıyorlarsa da gebersinler! bu kadar net. hayvana merhameti olmayan insanın dünyaya yararı degil zararı olur!

kendinden başka hiçbir canlıyı düşünmeden odun gibi yaşayanlar, yeter artık panter emeli ve diğer hayvanseverleri dolamayın dilinize. bu insanların bir çogu bütün imkanlarını ve ömürlerini hayvanların gerçekten korunması ve önemsenmesi için harcıyorlar. milletçe küçümsemek hastalığımız var, bu çabaları bu hastalığa kurban etmeyin, takdir edin. 

4 hikaye bitirdim bu sene, 5. yi hala yazıyorum. aslında kurdugumdan daha farklı bir yola girdim, bok gibi olmaz umarım.

diyet işi pek de iyi gitmiyor, hala lömbürt mode on.

domdom kurşunu değdi günlük.
kaşlarımın arasına

yarın istanbula gidiyorum...

sabah gözünü açınca mehmetin ilk söylediği şey, "haftasonu sensiz napıcam?" oldu.
eh be adam.. :)

artık yemekleri dışarda yiyoruz, sadece pazar günü yemek yapıyorum, salı bitiyor, sonra çarşıda anadolu diye bir yer var oraya dadandık orda yiyoruz, bulaşık derdi yok, tüp masrafı yok, zaman almıyor, oh mis. fiyatları da uygun. yemin ederim omuzlarımızdan çok büyük yük kalkıyor, hafta içi yemek olayı bir bela.

böyle yani..

hı bir de dün oracle ın sınavına kaydoldum, 10g OCA sertifikası için....çok zor yeaa.. kıçım kaşınıyor benim, master bitti başıma sınav açtım diyorum da, demiyim, gerekli çünkü

yaprak dökümünü izliyorum neden izliyorsam,
sanki vatani görevim, mehmetle puzzle yaparken  veya başka işle ugrasırken hep arkada açık. internetten video falan izliyoruz o derece. o kadar durağan ve boktan bir hale geldi ki! baydı bitsin artık. işkence!

benden bu kadar, hiç tadım tuzum yok. sabahtan beri msn ve gtalk tan kime dadandıysam konuşamadım, canım sıkılıyor, iş yapamıyorum, puuffff....

blogu düzenli takip eden var mı bilmiyorum, geçen sene ev aldık, ilk evimiz :)
kendileri epey aydınlık ve ferah bir çatı katı olsa da kışın buz odası gibi oluyor, bir de bina yeni oldugu için sanırım, yaş mı ne oluyormuş, daha da soguk oluyor. işte gecen sene ben emekter ayılı twigi lerimle takılmıştım, memoş da baba terliği modeli ile. şimdi burayı okursa süpriz kaçar elbet ama, markafoni den bu sabah gelen twigy kampanyasını görünce dayanamadım bize birer pufidik terlik aldım, ahanda benimki bu, umuyorum 39/40 ayagıma olur.(annemin kulakları çınlasın, 42 numara giyiyorum -babet-, bebek mezarı derler aile içinde)

mehmete de poffadanak bişey aldım, hatta iş yerindeki arkadaşıma fikrini sordum, "erkek adama alınmaz öyle terlik ben giymem " didi. ama evde yani, sanki diskoya gidicen yani pofidik terlikle.. ayakları sıcak tutmalı dimi, valla tutmalı. yumırtalıklar falan direk ayaklardan etkileniyomuş havasını  bozmamak lazım vucudun. kukuşlarınız ve pipişlerinizi iyi koruyun, bu da benden bu günün tavsiyesi.haydin kalın saglıcakla.

Dünyanın içine eden bir mega fabrikada çalışıyorum, ama bugun Greenpeace e katıldım.

o beybi, paranın gözü körolsun!
katkıda bulundugum ne ki? neyi katalize ediyorum..


üzgünüm, dünyayı kirleten bir oluşumun içinde ordan ekmek yiyorum, kader utansın...

ya gençlik dizileri dedigimiz bu lise çagında olması gerekirken 25-30 yaşlarındaki insanlarca oynanan kişiliklerle bezeli kimin eli kimin cebinde valsinin ateşi ile izleyicisini coşturan yayınlara çok KARŞIYIM

oğlum kekoş musunuz lan? öyle gençlik mi olur. misal Gossip Girl. ne zaman baksam her yanından -konuşma,davranış,tiip,çalım- adult lık fışkıran genc-ül cenabetler ya partilerde kafa çekiyor ya barlarda. 21 yaşın altına alkol satışı yassak degil mi yurt dışında bu biiir, bu çocukların hiç dersi ödevi olmaz mı bu ikiiii, bu kadar zikişinzokuşun içinde neden kimseye hastalık bulaşmaz veya hamile kalınmaz bu üüçç. ben kınıyorum sizi.

ikinci bir eleştiri noktam da şu: herkes mi güzel, herkes mi yakışıklı ullleeeaan


bakınız gg, 90210, the oc, one tree hill... yani tek çılgın bediş bu standartlara uymazdı diyecegim ama onun skalası zaten bambaşka.. yani ben lisedeyken ne taş gibi hatunlar vardı etrafta, ne böyle iri kıyım civanlar. hepimiz şimdi lise resimlerimize bakınca görüyoruz ki herkes bi eğri bügrü herkes bi yamuk. e elalemin gavur memleketinde toprak çok mu bereketli, nereden topluyorlar oglum bu lise ögrencilerini.

 ahlaksızlık diz boyu. piieeh

son eleştirim ise bu dizilerdeki Anne babalar. cidden bu anne babalar nerede satılıyor? yok çok şükür ben benimkinden memnunum da bu seviyede anlayışlı ve canciş bir akrabam olsun isterdim. soon derece mal, her konuşmaya "tatlım" diye başlayan, ne bok yersem yiyeyim "ay kesin benim hatamdır anlayışlı olalım çocuga" mentalitesi ile yaklaşan titrek ruhlu analar, babalar. çocuk öyle yetiştrilmez bak öyle yetiştirince sonra derede sektirilen taş gibi manita manita gezer her türlü boka da batar. adam olun be yeter! bu standartların dışında gençlik dizisi çekin izlerim.

ha melekler korusun u seviyorum o ayrı. ama o da gençlik dizisinden çok mençlik dizisi sanırım.

Ben işimi hürriyet insan kaynakları gazetesinden bulmuştum..

Allahaşkına, kariyer. net ile iş bulan birileri var mı? (vasıflı iş ama)

bu işler büyük şirketler için sanırım sonsuza dek tanıdıkla olmaya devam edecek.

blogun görünümünü değiştirdim gene; ama sayfa yapısıyla oynamadım sadece desenleri ve banner i değiştirdim.

heykelleri seviyorum, heykeller büyük bir sabırla yüzyıllara direniyorlar, duygulandırıyorlar beni...

Without you im nothing i dinliyorum sabahtan beri, placebo ft david bowie ama..  oof of.. böyle bişey olamaz, mükemmel. şimdi bu sayfayı google translate ile çevirsen : of ooof.. perfect falan diyecek kesin.
demesin!!!
hem you never see the lonely me at all!

Bu ayki cnbc-e dergiden tarot kartları çıktı, ay bir sardım ki sormayın. iş yerinde iki kişiye baktım aha vallaha da çıktı falan dediler, aman canım zaten kartların anlamları çok genelleştirilebilir ama ben de biraz güzel sallıyorum herhalde :)

kendime de baktım, yeni başlangıclar çıktı, oof of inşallah öyledir Allahım Allahım..

ya benim tarota inanmak gibi bir özelligim var zamanında bir arkadaşım baktıydı ne salladıysa tutmuştu, şok olmuştum sonradan hatırladıkça. böyle işte..
işinizin fallara kalmaması, dileklerinizin olmasını dilerim, tüm conconaytlar!!

bir dansın bence başarılı olması için gereken tek şey sizin dans ederken eğlenmenizdir.. başkalarının ne düşündüğü kimin umurunda?

 internette bazen salak salak fotograf yorumları görüyorum ;ayy ne biçim dansetmişler de vay vay.. kardeşim sana ne, insan eğlenebiliyorsa sevdikleri ile isterse totosunun üzerinde hoplasın o dans başarılı danstır...size de bok yemek düşer bu denli net! -tabi profesyonel dansçılardan bahsetmiyoruz-

bu aynı karaoke yapana ıyy ne çirkin sesin var demeye benziyor; insan eğlenebiliyorsa, başarılı olmuştur ağalar!

ben böceklerden çok korkarım. anormal korkarım, normal degil. araba bile eziyodu diyim size yani beni, sokakta böcek var diye zıplayıp kendini arabanın önüne atabilecek kadar manyaklaşabiliyorum böcek korkusundan. (ama şu antenli olan, büyük kahverengi böceklerden sadece.)
evimizi almadan önce kirada oturdugumuz 2 evde aynı semtte olmasına ragmen hiç böcekle karşılaşmamıştık.. halbuki bu evde, yani evimizde, oof of diyim size, böcekler en büyük kabusum. evi 2 kere ilaçladık apartmanı da komple 1 kere, 1 bucuk ay oldu rahattık simdi gene cıktılar

 ben de böcekten tiksinirim diyenler  oluyor, ama benimki öyle böyle bir korku-tiksinti  degil. hayatım altüst oluyor. yaz gecesi sokağa çıkıp yürüyemem, pencereler ve kapı asla açılmaz evde. yani yazım kelimenin tam anlamıyla hayatım mahvoluyor. gidip de gece böyle sokakta masası olan veya bahceli bir cafede falan asla oturamıyorum. ben evde böcek gördm mü evde duramıyorum ki! bugun oglen mutfakta gördük. bu gece annemdeyim!! yarın ilaçlayacagız. o böcek ilacı şişeler var ya raid falan, onlara bile dokunamıyorum, üzerindeböcek resmi var.resmine bile bakamıyorum. birkaç kez korkumu yeneyim diye internetten resmine bakayım dedim, inanın iş sinirden ağlamaya kadar vardı. dayanamyorum o hayvana. onun varlıgı dünya üzerinde yaşadıgı gerçegi hayatımdaki en korkunc his ya. böyle bişey yok yani nasıl anlatayım size. hayatımda hiç bayılmadım ama o böcek resimlerine zorla baktırsalar bayılırım herhalde, çok acayip tepkiler veriyor vucudum. işin tuhafı örümcek, kırkayak, fare gibi şeylerden asla bu kadar korkmam ama o hboceklerinden ölüm gibi korkuyorum hatta şimdi ismini yazdım ya bacaklarım kaşınmaya başladı ;Allah kahretsin. bir arkadaş hipnoza git dedi, ama bir başkası da aman sakın gitme dedi. hipnozcu birine mail attım -doktor- bana 2 seansta bitiririm korkunuzu dedi, ama iş yerinden bir arkadaş, aman sakın hipnoz işine bulaşma çok tehlikeli, çiplerle oynama dedi. yanar mı devreler? hayır bu böcek korkusundan yanıyor zaten, Allahım yardım et ya kabus bu kabus yani. resmen. umarım yarın ilaçlarız ve artık gelmezler tanrım lütfen.. yoksa bu evi satıp taşınmak zorunda kalacagız :(

mük-kemmel bir Anathema şarkısı.

her eve lazım! dinnemeli, dinnetmeli.

eskiden ben çok rpg oynardım. çok!!



ben bu kelimeden çok etkileniyorum, uther pendragon avalonun sislerinde vardı - ki hayatımda okudugum en muhtesem kitaplardan biridir ooo!!!!-

bazen herseyden çok sıkılıyorum bu dünyadan, işlerden, amaçlardan, çabalardan, ve o zaman yanıma sevdigim 2 kişiyi alıp, bir ejdarhanın sırtına atlayıp, dünyanın omurgası daglarına uçmak ve orda buz vadilerine bakarak gelecegi düşünme derdi olmadan yaşamak istiyorum. deri tulumların soguktan ıslanmış kayganlıgında, yeti avlamak, werewolf biçmek, sihirli kılıçların, tehlikeli artifactların peşinden koşmak..mind flayerlardan esir kurtarmak istiyorum..

frp oynaya oynaya kafayı kıranları çok iyi anlıyorum..

bir kere chaotic good olmuşuz olmasına da, bu dünyada bir insan ne kadar chaotic good olabilir ki a canlar..pendragon klanına katılmaya adayım, yanımda da2 kişi var, yetilerden adam kurtarılır, kayıp aile yadigarlarınız bulunur, tarlanıza giren troller itina ile temizlenir, babanızdan kalan ve tehlikeli harabeleri gösteren define haritanız definenin yarısı karşılıgında ödünç alınır, sevdiginizi kaçıran ogre cezalandırılır... işte böyle bir ilan hazırlayıp iş yerinde dagıtmalı, kafası çalışmaktan ve para hesaplamaktan pelteye dönmüş beyinlere şok etkisi yapar mıydı acaba dostum ha?

Biz 81 liler ve +2 -2 sonramız, sanırım bir 5-6 sene, hadi bilemedin 10 sene daha sonra doğmuş olmayı arzu ederdik. ehh, 80lerde çocuk olmak diye zırıldamayın koçlarım, isterdiniz.

var mıydı bizim çocuklugumuzda  gençligimizde böyle çeşit çeşit dizi, oyun, meşgale, daha da önemlisi  internet! yoktu. misal ilk zeyna başladıgında nasıl olay olmuştu dimi,  çok yakın bir geçmiş yani bir de! fantastik diziye açmış demek ki bünyelerimiz bir bölüm kaçırmadan izlemiştik vallahi zeynayı.

tee 95 te miydi neydi, bir arkadaşımın  akrabası almanyadan gelirken Blind Guardian in Follow The Blind albümünü getirmişti (klasik gurbetçi tiplemesini yıkmış adam ama bilmemişiz kıymetini) o arkadaş da bana cd ye çekmişti, hey Allahım günleer gecelerce dinlemiştim. Bir yerden de elime Black sabbath cross purposes geçmişti, onu da kokain gibi çekmiştim valla. Eskiden nerdeen bulucan sevdigin şarkıları, grupları dodocanlar? şimdi bir tıkla illlegal de olsa ulaşabiliyorsunuz, bilemedin d&r idefixe gibi yerlerden gidip alabiliyorsunuz.. eskiden paran olsa bile alamıyordun!! nihjaaaahhaha benim çaresizce my dying bride kasedi/cd si arama çabalarım vardı bir aralar, anlatırım :)

İşte bu legend of the seeker yazısını şundan yazıyorum: ne zaman ki lezzetler çoğaldı, önümüze birsürü film-dizi- oyun geldi, gark olduk kelimenin tam anlamı ile, bir boku beğenmemeye, ota boka burun kıvırmaya başladık.

kendimi biliyorum yani, 10 sene önce olsa, bu diziye götüm düşerdi, deliler gibi izlerdim, ama nedir, şimdi pısss diyorum, bokum gibi dizi çekmişler.Belki de cidden çok fazla fantastik kitap, film ve dizi gördük sıradan geliyor,(misal 2 senedir her taraf vampir filmi/diizisi oldu) ama soruyorum size : böyle büyücü mü olur laaaaan!!! şu arkadaki gaganoz kılıklı amcadan bahsediyorum, yapma etme canım amcam, güzel amcam, şu güzel ortamı bozuyor, atmosferin içine ediyorsun. mymax te gördükçe takılıp diziyi izleyecegim yani, çok da fena gelişmiyor olaylar ama bu mama kılıklı herifi görünce kanalı değiştiriyorum yaa. kim seçtiyse çok yanlış seçmiş kardeşim, kötü adamın erkeksi kız kardeşi tiplemesini büyücü yapmışsınız.. piiy diyorum.

Mehmet, hayatımın ışığı. gecesi gündüzü ayrı mutluluk olan bi danecik eşim benim. bu sabah bişey dedin acayip kafama takıldı.

Blog yazmakla alakalı..
Dedn ki, değerli vaktini buna neden harcıyorsun ki? O kadar iş güç, yapılacak planlar, uygulamaya konacak planlar varken, neden internete merope mahlası ardında  yazılar yazıyorsun? Çoğu gerçekten sen gibi durmuyor bile dedin.. Birçogunu benim tarzımdan uzak buluyormuşsun! **Özellikle alışveriş ile ilgili olanları.**

Sana sözler hazırladım mehmeet!
Ben bu blogu geçmişim bugunum gelecegim için yazıyorum.

Bir kere, 2006 dan bu yana yazdıgım için, eski yazıları okumanın keyfini tarif edemem. biliyorum sen feed den email ile sadece yeni yazıları okuyorsun ama, gün gün, ay ay, o gün ne hissetmiştim, nasıl ruh halleri içindeydim, ne planları yapıyordum görmek öyle zevkli ki. tamam çocuk falan istemiyoruz ama ilerde bak 25-28-30.... yaşlarındayken neler yazmışım diye okucaz beraber.. böyle Allah ömür verirse yumuşuk yumuşuk ayaklarımız olucak, belimiz sırtımız agrıcak moruk olucaz beeyaaa

bir de sana açık mektubumdur, gir burdan oku blogumu! kesicem o feed i ha!! gelmicek artık mailler sana!

Günlerdir takip ediyorum, bu zavallı çocuğun ölümü ile ilgili, neden yer yerinden oynamıyor, bu kadar mı kolay bir çocugun hayatının bitmesi?

Bu ülkede herkesin eşit oldugunu, adaletin var oldugunu, insan haklarının yürürlükte oldugunu düşünüyorsanız * APTALSINIZ *

Ceylan Önkol öldü, bir savaş aleti onu öldürdü, ve ne yazık ki , o kadar acı ki onun ölümü bir yandan pkk sempatizanlarının diline malzeme olurken, diğer yandan biz şehirlerde gayet sterilize yaşayan insanların hayatında bir gazete parçası olmaktan öteye gidemedi.

bu ülkede kimse eşit değil.

bir gün size de, kocanıza da, çocugunuza zengin çocugun birinin arabası çarpabilir. bir bombaya kurban gidebilirsiniz.teröristler öldürebilir. sizden bir sevdiğiniz haksız yere çalınabilir!!!
işte o gün hiç olmasın diye, olursa da sesiniz daha gür çıksın diye, yanınızda hesap soran insanlar bulmak için, bu ülkede süregelen bu umursamazlık ve bezginlikler silsilesini yıkabilmek için, Ceylan Önkol'un ölümüne TEPKİ GÖSTERİN.
Allah aşkına.

Şimdilik ekşi sözlükten chiquitita ya mesajla isim soyisim bildirmek geliyor elimizden.


http://sozluk.sourtimes.org/show.asp?id=16996499

Sözlük hesabınız yoksa, comment olarak veya mymerope@hotmail.com dan bildirirseniz ben çikitita ya veririm adınızı, soy adınızı ...

*yeni* LOLA by marc jacobs
belli ki çok meyveliii mmmm
oof off ulen daha daisy'm bitmedi!!! yapılır mı bu marc! kimbilir kaç kuruştan alıcaz gene, ocagımızı söndürdün marc efendi. ama biryandan da için için kayırıyorum seni, şahane parfüm şişeleri çıkarıyosun -blush hariç-

marc! bak bu kadar övdüm reklamını yaptım bi tester gonderirsin artık heheheh :x

Uuuu beybiler, naz gittikten sonra boynum bükük bir şekilde, anime izleyemem diye düşnmüş olsam da akşamları dönerken serviste netbook umla kendimi animeye verdim kelimenin tam anlamı ile!

chrono crusade aşırı sürükleyici olmasa da - ki death note dan sonra hangi anime aşırı sürükleyici geldi ki?- 4-5. bölümlerden sonra bir akıcılık kazanıyor.



Resimde kahramanları görüyorsunuz; mavili olan Rosette , kardeşi Joshua Aion isimli bir demon tarafından kaçırılmış. neden oldugunu izledikçe göreceksiniz :) beyaz saçlı kız talihsiz Azmaria, o da özel yetenekleri olan bir çocuk.. Kırmızılı ise chrno, o da kötülügü bırakmış tövbekar bir demon.. ki bunlara sinner da deniyor animede. Uzun boylu gacı ise Satella, kendileri bir jewel-witch.

anime manastırda geçiyor, rosette bir rahibe ve magdalan order isimli gizli bir cemiyet için demon avlıyor.. ve olaylar gelişiyor..

boş vaktiniz varsa izleyin ama vakit yaratıp izlemeye çok da degmez açıkçası ;)

 az evel lush in cupcake maskesini yaptım. iilk kullanışım, haftada 2 kulanıp bir ayda bitirmek lazım geliyormuş sanırsam. lush tan geçen hafta 135 ytl lik alısveriş yaptım!! ohalara geldim cidden. yanında bir de 36 ytl lik dusjeli hediye ettiler. tea tree water, cupcake, american cream, adını anımsamadıgım bir sampuan, rockstar sabun vs. aldım..

mmmm hala çikolata kokuyorum miisss gibi! oyyş canım çekti valla.

home tv de nigella lawson diye bir kadın var geçenlerde böyle sabah kahvaltısı vakti olmayanlara kakaolu muzlu kahveli ballı şıpırdak bir süt yaptı. işte genelde dandirik tarifleri olan bu hatunun o tarifine vuruldum yaa. smootie dir fruit squash tir öyle denilen zıkkımları oldum olası sevmişimdir muzları attım deep freeze e birazdan çıkarıp yapıcam. tarifi yanlıs hatırlamıyosam donmuş muz, süt, bal, 1 kaşık espresso (ben nescafe gold atıcam) bir de 4 kasık sıcak çikolata tozu koydu ama ben onu koymayacagıım ;) uu beybi.. muzlar donmuş mudur? memo da yanımda beni basparmagı ile gıdıklamaya calisiyor, bu blogu ne zorluklarla yazıyorum görün işte peheeeeyy!

neyse gidiyim de yapayım şu karışımı düştü popolar.  :)

Ya bende bir kızkardeş var, hani beraber başımıza taş yağacak ı yazıyoruz.. allah nazardan saklasın hiçbir grafik veya resim egitimi olmamasına ragmen çatır çutur çiziyor kız. tabi bilgisayar destekli çizimlerde öss den vakit bulup ustalaşamadı ama karakalemde iyi iş çıkartır. örnek:

 
cavalier by ~bellatrix-dourden on deviantART

lise 1 de şunları çiziyordu hatun hem de MSPAINT ile..evet yanlış duymadın yabancı, yalnızca bildigimiz dandik paint ilen..


hunn'reh and bellatrix by ~bellatrix-dourden on deviantART

Sonra bunun diğer paint şaheserlerini gören ekşi sözlükten Rotten kardeşime bir tablet hediye etti :) ve bizim patates de şunları yapabildi o tabletle


the hp team.. by ~bellatrix-dourden on deviantART


Fave the flamey by ~bellatrix-dourden on deviantART

E tabi hatun öss ye hazırlanmaya başlayınca tablet de kenarda yattı. Şimdi de izmiri bıraktı itü ye gitti. ee playstation ve tablet geride kaldı. işte bendeniz şahane eserler sıçmak içüün bu goodie lere el koymak istiyorum benim neyim eksik uleeen bakın az evel mouse ilen ne çizikladım:



evet bella ya göre baya bi kabız olabilirim ama bu benim için ilk tamam mı! gelmeyin üstüme. şimdi bellatrix kesin gelir bunun altında "tombiş! bir aileden sadece 1 yetenek çıkar delitop!" diye yazar ama yenecem seni bella! ben de çizicem cozzzztt bozzzt

Google Wave açıldı biliyorsunuz. (feysbuk gibin, twitter gibin bir hizmet olacakmış kendileri) birçokları gibi ben de henüz giremedim. Gmailin senelerdir sadakatli bir kullanıcısıyım.. şekil-a da görüldügü gibi, blogger cıyım, kendimi çok özel hissettirebilirdin bana google bir wave davetiyesine bakardı ama sen bana   tırt muamelesi yapmayı tercih ettin, seçkinler klübü gibi kapısından döndürdügün google wave i kısıtlı gösterdin. Alacagın olsun google!! biz blögger ve diger insanları sidik yarışına mı sokacaksın? amaç bizi birbirimize düşürmek mi ha!! sorarım sana neden bu nifak tohumlarını ekiyorsun, ilk wave davetiyesini, ayşe mi fatma mı gobalak mı kapacak?wave e önce kim üye olacak? bunları mı merak ediyorsun..

neyse ben gene de kendi çabamla girip bana da davetiye yolla google nolur diye salya sümük bir form doldurdum, hatta namusum ve şerefim üzerine, yemin ettim wave den içeri sokarlarsa tüm testleri tüm anketleri dolduurcam, tek tek. iki ters bir düz. bu yazının özeti şudur: google wave diye bişey var ve daha giremedik giren var mııııı!! zaten bizans oyunu bunlar, dış düşmanlar aramıza nifak tohumu şeyetmeye çalışıyorlar .. para verseniz girmem artık! istemem gelmeyin kabrime sayın gugil. si yu nekst taym!

bir gün single'ım çıkarsa veya film çekersem adı bu olacak . dün gece rüyamda gördüm yani kaynak : popom. he derseniz ki nerden single in çıkacak sesin eşek anırması gibi, film çekmek desen eline kamera almışlıgın yok. ama olsun dostlar olur da birgün şöhretin kapısından geçersem bu da böyle olacak derrrmişim, desem de inanmayın :) valla dün rüyamda, single im çıkıyodu, adı da buydu ama bundan güzel de karate filmi olur kanısındayım ..hodoooooo!  ya ben var ya zaten rüyalarımı birleştirip birleştirip yazsam fantastik edebiyata yelken açabilirim. hmm du bi düşüneyim iyi fikir lan bu..

1. David Thewlis (Remus Lupin), Harry Potter Serisi

Remus Lupin  orta yaşlı sübyancı tipli bir amca degil de Ewan Mcgregor gibi genç ve dinamik biri olmalıydı! Aynı şey Sirius için de geçerli fakat listede iki Harry Potter girdisi olmasın diye 1 örnek veriyorum ;)


2. Toby Maguire, (Peter Parker) Spider Man

Ben bu elemançoya hiç ısınamadım peter parker olarak, e kim olacaktı peki? diyeceksiniz de, bilemiyorum, ama tobey olmasa daha iyi olurdu  ! hele ilk filmde 15 yaşında gibi duruyordu!




3. Keira Knigthley (Elizabeth) Pride and Prejudice 

Keira Knigthley sadece ingiliz diye, o yılların atmosferine hiç uymamasına ragmen bu filmde oynadı bence! hıyy bir güldü mü kepçik gibi ortaya çıkan o surat ifadesi o devirde olsa, keirayı cadı diye yakarlardı be! Amy Adams gibi, hanımhanımcık tipli bir hatun oynamalıydı bence o rolu :)




4. Alec Baldwin (Campbell Alexander) My Sisters Keeper 

Campbell alexander hafiften içine kapanık, astım hastası ve cool bir elemandı. Fakat Alec baldwin çok üzgünüm ama pezevenk tipli bir adam ya! ensesi kalın kodoman tipi var, kitaptaki camp ile ne alakası var söyler misiniz bana!




5. Christian Bale (John Connor) Terminator Salvation



edward norton john connor olmalıydı köpekleeerrrr!! john connor öyle daş gibi kaya gibi bir erkek degil naif, içine kapanık ama beyni zehir gibi çalışan bir elemançoydu. öyle robot kafatası ezmeler, robotiklerden nefret etmeler çemçük gibi çenesi ile artistik erkeksi pozlar takınmalar connor usulu degil tamam mıaa! Bu rol edward norton gibi naif tipli bir adamın hakkıydı!

6. Angelina Jolie, Changeling

angelina jolie o kadar hoş bir yüze sahip ki, o kedi gözleri ve şekilli dudakları ile ne yazık ki onca makyaja ve çirkinleştirmelere ragmen acılı anne rolüne gitmiyor. Ayrıca oyunculuğunu da hiç begenmiyorum ben, filmde beni çok rahatsız etti, tutuk buldum. Daha mazlum tipli ve daha tombik bir kadın olmalıydı o rolde. Drew Barrymore mesela?


7. Nikki Reed (Rosalie Hale) Twilight


8. Nicole kidman (Ada) Soğuk Dağ 



9. Dean Cain (Superman) Lois & Clark: The New Adventures of Superman


10- vee ben affleck in oynadıgı her türlü film ;) çünkü o hiçbir rolde olmuyorr

Rachel Weisz e hayranım. çoğu insan oyunculugunu beğenmiyor ama soruyorum size, Reese witherspoon bile oscar kucakladı, ne eksiği var reyçılın? runaway jury'den constantine'e ve özellikle de definetely maybe'de (ki çok begendigim bir filmdir..) gayet iyiydi ablamız. biraz tırt filmlerde oynamışlıgı vardı ama olsun.