Bugün Microsoft'tan gelen iş teklifini reddettim.
İyi mi ettim, kötü mü ettim bilmiyorum, asla emin de olamam, ama bu, benim kararım.
İstanbul'a dönmek de güzeldi bir yerde, ama daha İngiltere'nin tadını çıkaramadım, hem buradan bir teklif aldım eğer son anda su koymazlarsa Oxford University Press'te başlıyorum
Microsoft'un egosuna hayran kaldım yalnız.
Öncelikle işe alacakları zaman arayıp: "Tebrikler! Sizinle Çalışmak istiyoruz" dediler.
Buradan daha makul bir teklif aldığımı ve buradaki teklifi değerlendireceğimi söyleyince de inanamadılar. Microsoft'u reddettiğinizin farkında mısınız? gibi bir noktaya geldi olay.
Evet ben de isterim Microsoft'da çalışmak, neden istemeyeyim ki, alt tarafı ortalama bir bilgisayar mühendisiyim, öyle müthiş varlıklı bir ailem de yok. Ama bugün koşullar bunu gerektirdi...
İlerde, "nah, şu kadarcıktı benim belim" diyen anneler gibi, ben de torunlarıma: bir gün, microsoft'u reddetmiştim çocugum ben, sen bakma şimdi kafamın gidip geldiğine derim belki...O zamana kadar Chuck Palahniuk'un tarif ettiği, vejetaryen, beyaz yakalı, traşlı Microsoft çalışan prototipine selam olsun.
çünkü ne de olsa içimizde bir fayt klab çocugu yaşayor, depresyonun d'si, kurumsal'ın k'sini habire pataklıyor..
3 yorum
hangi pozisyon icin istemislerdi?
YanıtlaSilbende su anda yurtdısında masterını yapan bir yazılım muhendisi oldugumdan merak ettim :)
yeni isin de hayırlı olsun bu arada.. :)
senior bir support pozisyonuydu :)
YanıtlaSilteşekkür ederim.
seviyorum seni!!!
YanıtlaSilen derin düşüncelerini dök bebeğim