platformda

  • Eylül 09, 2011
  • By Ova (Excuse My Reading)
  • 0 Comments

Medeniyetin bittigi bir yerdi tren platformu.
Guzel giyimli, kibar hanimlarin ve beylerin bos yer bulabilmek icin itisen maymunlara donustugu, modern hayatin gonullu bir sekilde orman kanununa teslim oldugu bir alacakaranlik kaldirimiydi.
Kimler yoktu ki burada, tum gun yaninda calisanlari sikayet edemeyecekleri kadar makul bir bicimde asagilayarak egosunu doyuran mudurler, endiseli ve yorgun bakislari ile belki evdeki cocugunu ya da butun hafta boyunca dogru duzgun konusamadigi kocasini dusunen is kadinlari, bulunduklari ortamin icerigine gore sosyal hayatin bir en dibine bir en ustune cikmaktan baslari donmus bekar ve umutlu genc kadinlar, ellerinde envai cesit elektronik zimbirti ile kosan iskoliklik akan yuzleri ile takim elbiseli fabrikasyon adamlar, tek dilekleri eve gidip bira siselerine gomulmek olan orta yasli suratlar...
Iskambil destesinden dokulen kartlara bakmak gibiydi bu insanlari incelemek. Aksi, endiseli, kurnaz, umursamaz, sinirli, umutsuz, yorgun, uyanik, neseli: Suratlarinda kendilerine ait ifadelerle, o gunun iclerinde biraktigi tum tortulari bir kenara iterek trene kosuyorlardi.
Istasyonun dev ekranlarinda trenin hangi platformdan kalktigi usulca belirdiginden beri hicbir seyin onemi yoktu. Odenmesi gereken ev taksitlerinin, aldatan bir kocanin, asla evlenemeyecek olmayi kabullenisin, cocuguyla bas edemiyor olusun, patron tarafindan kullanilmanin, vergilerin ne kadar cok arttiginin veya ekonominin batmak uzere oldugunun, hastaligin, afrikadaki aclarin veya bir sise sampuan yaratmak icin kurban edilen tavsanlarin cektigi acilarin.
Hicbir sey yoktu tren platformunun uzerinde.
Din adamlarinin yillarca basaramadigini basarmisti gururlu platform.
Insanlari tek bir amac icin toplamisti.
Belki sevgiyle degil, bencillikle.
Ama olsun. Ivmelenerek artan yer bulma savasinin etrafimdaki yarattigi enerji ile sarj oluyordum nasil olsa.
Ve ne kadar itisilirse itisilsin, trende hep bos yer oluyordu.

You Might Also Like

0 yorum

en derin düşüncelerini dök bebeğim