bunu yapmak zihniyet işi değil , o yüzden zihniyetsizler diyelim onlara , aslında diyecek çokda şey var :/

sadece ağaçlar mı? bizim kampüsün üstünden yüksek gerilim hattı geçiyordu ve kazara insanlar birbirine dokunsa çötönk diye elektrik çarpardı. üstelik yol kenarlarındaki tabelalara da dille dokununca müthiş bir elektrik çarpması yaşardık (veya yaşardım diyeyim başka yapanı görmedim)

Yalnız şu noktada adamlara gidip bu ne boyle agaclar buyuyemiyor desen, agaclari sokerler, elektrik tesisatinin yolunu degistirmezler. Soktukleri agaclarin yerine de o tepesinde sürekli havai fişek patlıyor görünümü veren "elektrikli ağaclari" dikerler, görürsün.

Kotu olmus ama ben bunu da "erkegin tecavuze ugrayan agaclar" diye okudum.

Neyse sonra jetonum dusuyor da alakasiz yorumlar yapmiyorum :(

hepinize katılmakla beraber, böyle şeylerin neden önceden düşünülmedigine dair sinir katsayım hergün yükseliyor belirtmek istiyorum ühühühü

böyle şeylerden rahatsız olmayan insanların çok fazla olması,işte orası daha üzücü:(denyolar:P

olayları günümüze endekli düşündüğün için o direkleri oraya diken zihniyete rahatlıkla sokabiliyorsun. o direkleri oraya tedaş'ın işçileri dikti çünkü planda böyle geçiyordu. aynı zamanda herkes senin kadar bilinçli düşünemeyeceği için kimse devlete arsasından bir karış vermeye meyyilli olmadığından dolayı o o direkler zorunlu olarak o ağaçların dibine dikiliyordu. böylece direkleri diken devlet kısa vadede maddi kar sağlıyordu. ama bizim bir çok iş bilen insanımız böyle durumda hesap kitap işi yapmadan işi yapana sövmeyi tercih ediyorlar. dahası şimdi günümüzde elektrik kabloları telefon hatları vs vs hepsi yerin altından gidiyor yoksa daha sizin oralara ulaşmadı mı? ilerleyen teknoloji iş gücünü azaltırken aynı zamanda maliyetide düşürmeye başladığı için böyle yenilikler artık illerimizde uygulanıyor.
ama oturduğumuz yerden günümüze göre direkleri dikene sokmak kolay iş...

sürüden ayrılan koyun malesef gelecek düşünülmeden her iş yapıldıgı için oturdugum yerden eleştirmeye devam etmek zorundayım.
bir örnek de apartmanların altına garaj yapılmamış olması, şimdi kimse araba koyucak yer bulunmuyor. bu ülkede hersey oldu bitti mantıgı ile yapıldıkça bu hep böyle olacak malesef.

sen atandan kalan arsana ev apartman yaptırırken dikkat edersin o zaman, bir zemin katı yaparsın ve güzel bir garajın olur.
ama sonra bir den fark edersin ki bana kalan yere ancak ev sığabiliyor o zaman yer altına bir garaj yapmak sıkıntı yaratıyor çünkü arabamı nasıl içeri sokacağım dersin ve birden aklına asansör sistemi gelir. ama asansör sistemi için yaptığın araştırmalar sonucunda maliyetinin oldukça pahalı olduğunu keşfedersin. o zaman en iyisi ben yer altı garajı yapmıyayım balkonumun altında dursun arabam dersin.
yukarıda anlattığım sadece küçük bir örnekti yaptıramazsın demiyorum sakın yanlış anlama. işte bu tarz küçük çapta gözüken sorunları bütün ülkeye uyguladığında böyle sıkıntılı sancılı olaylar yaşıyoruz. ülkemizin bütçesi belli yapılacaklar beli ve bizim elimizde olanlarla yapabileceklerimiz belli.

iyi de güzel de, gavur nasıl yapıyor o halde diye klişe bir cevap vereyim.

ayrıca bu evlerin hiçbirini insanlar kendileri yaptırmadılar kuzum, MUTEAHIT ler yaptı. ucuza getirip bol karla satmak da bir oldu bittidir.

izmirin tüm caddeleri bizim gelecegi düşünmeyen bir toplum oluşumuza ibret olarak gosterilebilir.yetmiyor, yetişmiyor bu kadar basit.

mesela suanda da dunya kadar kontenjanla dunyanın bölümünü açtılar, tüm meslekler pul olana kadar da açacaklar. yakın gelecekte neler olacagını çok da düşünmeye gerek yok herhalde.

yani sürüden ayrılan koyun ne gibi bir arguman geliştirirsen geliştir bizim gelecegi düşünmeyen oldu bittici bir toplum oldugumuza olan inancım sarsılmayacak. ve o zihniyete daima kafam girsin diyecegim.

günümüzde şehirler gittikçe büyümeye başladığı için herkes müteaqhitlerin yaptığı sitelerde kalmıyor kendi atalarından kalan yerlere kendi zevklerine uygun inşaalar yapıyorlar. en azından benim evim o şekilde.

iyide gavur nasıl yaptı sorusunun en basit cevabı eğitimdir. bizim eğitimsiz olduğumuz dönemlerde gavur bizden katbe kat ilerdeydi ve bunu gerçekleştirdi. gerçi gavurundan bizden bir farkı yoktu zamanınıda onların elektrik kabloları gökyüzünü kapatıyordu ama ilerleyen zamanda yer altı sistemine geçtiler tıpkı bizim şuan geçişimiz gibi. sadece biz biraz geç kaldık. gerçi türkiyenini ilk yeraltı elektrik kablosu sistemi yine sizin orada başlamıştır uluslararası izmir fuarında uygulanmıştır.

kendi yaşadığım il için sana şöyle söyleyebilirim zamanınıda şehrin mimarisindeki sözü geçen bir mimar sokakları iki eşeğin sırtına yüklediği saman balyasına göre yaptığı için bugün sadece tek yönlü trafik akmaktadır.