Bomba Oracle Sınavı, Güral Wellness Park Sapanca, Unusual ve gamlı kuşum bella
- Şubat 26, 2010
- By Ova (Excuse My Reading)
- 0 Comments
Oracle sınavından geçtim nihayettt! Hem de 84 soruda sadece 1 yanlısla :) öhö öhööö
Sınavdan cıkıp istanbul ve ordan sapanca yoluna düştüm. Spa temalı Güral Cidden şahane bir yermiş ya. gerçi modern iç tasarımları seven birisi için boğucu gelebilir, her yerde kimisi kenarı oymalı devasa & pofidik, kimisi ince altın varaklı kenarları ile ihtişamlı kanepeler, gene altın varaklı aynalar, kocaman kristal avizeler. Daha önce gene şirket toplantısı için sapanca gölü kıyısındaki Richmond Nua ya gitmiştik, oranın yemekleri inanılmazdı! İkisini kıyaslarsak, Güral çok daha büyük, daha pahalı, daha şaşaalı. Hizmeti de daha iyi. Ama richmond un yemekleri döver :)
en çok hoşuma giden de, bahcedeki ağaçlara sincaplar için ceviz sepetleri konmuş olmasıydı. bir de uyarısını yapmışlar, cevizler sincaplarındır ellemeyin diye :)
Malesef - ve hıyar gibi- fotograf makinesiz gittigim için.. hiçbişey çekemedim, ki en çok, Küçükyalıdan sapancaya gelirken yolda gördügüm ve atmaca oldugunu tahmin ettigim kuşları çekemedigime yanıyorum.
:( işte size güraldan bir manzara, web sitesinden arakladım. şu ana dek kaldıgım en lüks otel olan göl manzaralı richmond nua yı tahtından indirdi. bir de oranın aşçılarını araklarlarsa süper olur mehm eeeh.
Sonra, tekrar istanbula döndüm. Ataşehire bıraktı beni sirketin taksisi. varandan bilet olayımı hallederek nazla kadıköyde buluştum. işte bomba!! naz ı benle izmire gelmesi için kandırdım :))
aksam yemegine kadikoy rıhtıma 10 dk uzaklıkta oturan canım arkadaşım Derya'ya gittik.. ay biz keko gibi eli boş gittik, şimdi alırız dolmuşta kokar inince bişey alırız dedik ama derya bizi saga dön! solaa marş ileriii diye yönlendirdigi ve etrafta pek de biyer olmadıgından elimiz boş gittik kekoş gibi.
ev arkadaşı sagolsun bir sürü sey hazırlamıştı. tıka basa yedik özellikle salatası harikaydı! unusual cım da bize ateşli topik adını verdigi şahane tatlısından yapmıştı!!
ve ben gene foto makinem yanımda olmadıgı için kafamı duvara vurdum.
Sonra 21:30 da yola düşüp servise binmece, otobüsten izmire gelmece oldu..
uçaktan korktugum için gamlı baykus bella yani bacımdan bi ton laf yidim yolda.
önümüzde oturan iki adam, kafalarını öndeki koltuga dayayıp uyuyakalmışlardı, enseler kabak mode yani.
feribotta gülmekten bogulacaktık. adamlar baba ogulmuş bide. soyaçekimin gücü!!!!
yarın kızlaragasına gidiyoruz :))
bu sefer bol bol resim cekicem kendime söz verdim.
zaten iş toplantısına nasıl gidiyim elimde foto makinesi ile. benimki profesyonel degil ama küçük de degil, çantası var irice, heryere gitmiyo :((
işte benden bu hafta böyle hızlıca geçti...
Sınavdan cıkıp istanbul ve ordan sapanca yoluna düştüm. Spa temalı Güral Cidden şahane bir yermiş ya. gerçi modern iç tasarımları seven birisi için boğucu gelebilir, her yerde kimisi kenarı oymalı devasa & pofidik, kimisi ince altın varaklı kenarları ile ihtişamlı kanepeler, gene altın varaklı aynalar, kocaman kristal avizeler. Daha önce gene şirket toplantısı için sapanca gölü kıyısındaki Richmond Nua ya gitmiştik, oranın yemekleri inanılmazdı! İkisini kıyaslarsak, Güral çok daha büyük, daha pahalı, daha şaşaalı. Hizmeti de daha iyi. Ama richmond un yemekleri döver :)
en çok hoşuma giden de, bahcedeki ağaçlara sincaplar için ceviz sepetleri konmuş olmasıydı. bir de uyarısını yapmışlar, cevizler sincaplarındır ellemeyin diye :)
Malesef - ve hıyar gibi- fotograf makinesiz gittigim için.. hiçbişey çekemedim, ki en çok, Küçükyalıdan sapancaya gelirken yolda gördügüm ve atmaca oldugunu tahmin ettigim kuşları çekemedigime yanıyorum.
:( işte size güraldan bir manzara, web sitesinden arakladım. şu ana dek kaldıgım en lüks otel olan göl manzaralı richmond nua yı tahtından indirdi. bir de oranın aşçılarını araklarlarsa süper olur mehm eeeh.
Sonra, tekrar istanbula döndüm. Ataşehire bıraktı beni sirketin taksisi. varandan bilet olayımı hallederek nazla kadıköyde buluştum. işte bomba!! naz ı benle izmire gelmesi için kandırdım :))
aksam yemegine kadikoy rıhtıma 10 dk uzaklıkta oturan canım arkadaşım Derya'ya gittik.. ay biz keko gibi eli boş gittik, şimdi alırız dolmuşta kokar inince bişey alırız dedik ama derya bizi saga dön! solaa marş ileriii diye yönlendirdigi ve etrafta pek de biyer olmadıgından elimiz boş gittik kekoş gibi.
ev arkadaşı sagolsun bir sürü sey hazırlamıştı. tıka basa yedik özellikle salatası harikaydı! unusual cım da bize ateşli topik adını verdigi şahane tatlısından yapmıştı!!
ve ben gene foto makinem yanımda olmadıgı için kafamı duvara vurdum.
Sonra 21:30 da yola düşüp servise binmece, otobüsten izmire gelmece oldu..
uçaktan korktugum için gamlı baykus bella yani bacımdan bi ton laf yidim yolda.
önümüzde oturan iki adam, kafalarını öndeki koltuga dayayıp uyuyakalmışlardı, enseler kabak mode yani.
feribotta gülmekten bogulacaktık. adamlar baba ogulmuş bide. soyaçekimin gücü!!!!
yarın kızlaragasına gidiyoruz :))
bu sefer bol bol resim cekicem kendime söz verdim.
zaten iş toplantısına nasıl gidiyim elimde foto makinesi ile. benimki profesyonel degil ama küçük de degil, çantası var irice, heryere gitmiyo :((
işte benden bu hafta böyle hızlıca geçti...