Bu hafta Londra'dayim. Sirket egitime yolladi. Hala emzirdigim icin otelde kalamadim ve Ingiltere'nin en kotu hizmetlerinden olan trenlerle her gun Cambridge - Londra arasi git gel basladi.
Uzun suredir Londra'ya gelip gitmemistim. Ozlemisim biraz. Gelip gezeyim bir ara!
Bugun cemkirecegim konu Sevgililer Gunu. Cambridge'de de var aslinda her yerde afisler, reklamlar vs. ama buyuk sehirde her sey daha buyuk ve insanin gozune sokulmak uzere tasarlanmis oldugu icin gunlerdir beynime monte edilen LOSE CONTROL reklam panolarindan ne kadar gina geldigini soylemek istedim.
Soz konusu reklam Fifty Shades of Grey'e ait. Grinin elli tonu. Okumaya tahammul edilemeyecek kadar kotu yazilmis, korkunc bir kitap serisi. Ilk kitabini 30-40 sayfa okuyabilmis ve 'bunu bu kadar ozel kilan ne?' anlamak icin internet uzerinden ozetini okuyarak hayatimdan cikarmistim. Ancak su an hemen her reklam panosu, otobus ustu, otobus duraklari, cop tenekeleri, ekranlar bununla dolu. Bu sevgililer gunu kontrolu kaybedin... Bu sevgililer gunu cok ozel olsun. (her sene ayni sey)
Hayir abi hicbir ozelligi yok sevgililer gununun. Bunun parcasi olmayin, sevgililer gunu kutlamayin. Su dunya uzerinde hala mantikla, ahlakla yasamaya calisan biri olarak bu mutlu olmak icin para harcama odakli yasama biciminin topluma pompalanisindan igreniyorum artik.
0 yorum
en derin düşüncelerini dök bebeğim