ne garip, muhtesem yuzyil'daki meryem uzerli cok calismaya dayanamayip kaciyor ve insanlar hala 'onca para aliyor ama dayanamiyor' diye yorum yapiyorlar. daha iyi calisma kosullari ve insanca muamele icin memleketini terketmis biri olarak sinir oluyorum yapilan yorumlara. Turkiyedeki isveren psikolojisi o kadar sacma ve parayi odeyen odakli ki insana hic deger yok. para mi aliyorsun, esek gibi calisacaksin. sana haftada 40 saat icin para odense de gunun her saatinde ulasilabilir olacaksin. Koskoca Microsoft bile su Britanya'da zorlayamadigi calisma kosullarini Turkiye'de zorluyor. Ne zaman degisecek bizim zihniyetimiz ve ne zaman gorevlere,islere degil insanlara onem verecegiz? Birilerinin iyi kosullarda calisiyor olmasi bizi rahatsiz etmediginde, calisma kosullarina isyan edip kacan kadinin ardindan esek gibi calismadigi ve hakkini savundugu icin icerlemedigimizde sanirim!
Çalışma koşulları deyince; Türkiye'ye dönme fikri aklıma geldiği anda beni anında bu fikirden caydıran en önemli etken sanırım bu sevgili Merope. İşe başladığım gün haneme yazılan 22 gün + 4 gün kafa izni = 26 iş günü tatil hakkımı bırakacağım ve gidip yıllık 14 gün (idi bildiğim kadarıyla)yıllık izne, o da çalışmaya başladıktan bir yıl sonra hak edilecek izne talim edeceğim... delilik! Sonra, haftada beş gün/günde sekiz saat olan çalışma saatlerimi -üstelik bu saatlere yarım saatlik öğle yemeği + saat başı beş dakika göz dinlendirme/vücudu hareket ettirme süremi bırakıp, günde 12-14 saat nefes almaksızın çalışmaya gideceğim...delilik! Burnum aksa, aksırsam-tıksırsam ''Hasta hasta niye geldin, git evine dinlen, sana sağlıklı ihtiyacımız var! Hasta iken hem verimsiz olacaksın hem de çalışma arkadaşlarının sağlığını riske sokacaksın. Tam anlamıyla iyileş, geçmiş olsun.'' demelerini bırakacağım, ''Gebersen de rapor kullanamazsın, kullanırsan işten çıkartılırsın'' mantığına sahip sisteme gideceğim...delilik! Hasta sonu mis gibi iki gün tatilimi, akşamüstü mesai bitimi bilgisayarım on beş dakika fazladan açık kalsa ''Neden hala ofistesin? İş bitmez. Sabaha devam edersin.'' demelerini unutup, sorgusuz-sualsiz ''Bugün herkes iki saat fazla mesaiye kalıyor.'' şeklinde gelecek emre boyun eğeceğim...delilik! İşe girdiğim gün insan kaynaklarına verdiğim diplomamın emekliliğimden 8 yılı anında düşürmesinin avantajını elimin tersiyle itip, tam sekiz yıl fazladan emeklilik hak etmek için çalışacağım...delilik! Meryem salaklık etmiş elbette, kendini ilik-kemik sömürmelerine izin vermemekle. Ünü-şanı-şöhreti, burnuna kameralar dayalı halde yaşamayı kabul etmemekle eşekliğin alasını etmiş! Kınamak lazım. Cık cık cık!
1 yorum
Çalışma koşulları deyince;
YanıtlaSilTürkiye'ye dönme fikri aklıma geldiği anda beni anında bu fikirden caydıran en önemli etken sanırım bu sevgili Merope.
İşe başladığım gün haneme yazılan 22 gün + 4 gün kafa izni = 26 iş günü tatil hakkımı bırakacağım ve gidip yıllık 14 gün (idi bildiğim kadarıyla)yıllık izne, o da çalışmaya başladıktan bir yıl sonra hak edilecek izne talim edeceğim... delilik!
Sonra, haftada beş gün/günde sekiz saat olan çalışma saatlerimi -üstelik bu saatlere yarım saatlik öğle yemeği + saat başı beş dakika göz dinlendirme/vücudu hareket ettirme süremi bırakıp, günde 12-14 saat nefes almaksızın çalışmaya gideceğim...delilik!
Burnum aksa, aksırsam-tıksırsam ''Hasta hasta niye geldin, git evine dinlen, sana sağlıklı ihtiyacımız var! Hasta iken hem verimsiz olacaksın hem de çalışma arkadaşlarının sağlığını riske sokacaksın. Tam anlamıyla iyileş, geçmiş olsun.'' demelerini bırakacağım, ''Gebersen de rapor kullanamazsın, kullanırsan işten çıkartılırsın'' mantığına sahip sisteme gideceğim...delilik!
Hasta sonu mis gibi iki gün tatilimi, akşamüstü mesai bitimi bilgisayarım on beş dakika fazladan açık kalsa ''Neden hala ofistesin? İş bitmez. Sabaha devam edersin.'' demelerini unutup, sorgusuz-sualsiz ''Bugün herkes iki saat fazla mesaiye kalıyor.'' şeklinde gelecek emre boyun eğeceğim...delilik!
İşe girdiğim gün insan kaynaklarına verdiğim diplomamın emekliliğimden 8 yılı anında düşürmesinin avantajını elimin tersiyle itip, tam sekiz yıl fazladan emeklilik hak etmek için çalışacağım...delilik!
Meryem salaklık etmiş elbette, kendini ilik-kemik sömürmelerine izin vermemekle.
Ünü-şanı-şöhreti, burnuna kameralar dayalı halde yaşamayı kabul etmemekle eşekliğin alasını etmiş!
Kınamak lazım. Cık cık cık!
en derin düşüncelerini dök bebeğim