- yav ceren beye ulaşamıyoruz kargosu gelmiş bi söyleyiverin size zahmet
dedi.. kop tabi ben..ya bir de beni arıyo yani, açan insan ceren in kendisi olmalı dimi ama? ama yok ceren erkek olmalı diye dusundu herhalde adamcagız :)))
neyse idefixten kitaplarım gelmişşşş . gerçi bi tanesini temin edemediler daha, nasıl beceriyorlarsa, ama diğerlerini 8 gün sonra nihayet göndermeyi başardılar!
nihayet ev işlerine yardımcı kuvvet alıyorum, aman allahım eve gelmek evde yemek olması evin temiz olması çamaşırların katlı ve çekmecelere konmuş olması ütü derdi olmaması bulaşık olmaması oh may gaaaaaad süper bişey bu evim ev degil cennet sankim <3 herkese tavsiye ederim.
elveda eve gelip saat dokuza kadar yemek yapmak!!
bir eksiğimiz seri katildi, o da oldu. aman hanımlar beyler, dikkatli olalım. hem etrafımızı iyi gözleyelim hem de bu sokaklardan geçerken dikkatli olun :((
İzmir Kitap Fuarı yarın kapanıyor. bugün gidebildik çok şükür. Epey kitap aldık. naz da bir benim kadar aldı.
Aslında internet fiyatınaydı kitaplar. ama bazı yayın evlerinde bazı kitaplar 5-7-9 tl lere satılıyordu!
işte ben bunları eve taşıdım :)
uzun zamandır okumak istediğim watership down ve otostopçunun galaksi rehberini de okuyacagım nihayet. watership down ı lostta gördüğümden beri merak ediyordum!
honda civic
seat leon
vw golf
audi a3 üzerinde gidip gidip geliyo.
2005-2009 arası ikinci el bakıyoruz.
aslında mehmetin en cok istedigi a3 ama 35 bine kadar cıkıp da 90 bin km de a3 almaktansa o fiyata 10000-20000 km de cillop gibi civic ve golfler var aaa
siz olsanız napardınız? gerçi benim blögü pek erkekler okumuyor ama olsun.
- bi kere aldıgımız arabayı nasipse 5-6 sene kullanmak istedigimizden güzel bişey olsun istiyoruz. ilkten küçük alıp sonra bi daha al sat yapmak istemiyoruz.
- ikincisi de benim acemi olusum. mutlaka aldıgım arabayı oraya buraya sürterim. audi ve golfun parcaları da deli pahalı :(( endisem bu yani her ay arabaya 500 tl masraf etmeyelim hööh
bu kararlar ekseninde araba bakıyoruz işte tanıdıgınız temi araba varsa namusunu kirletiriz icabında. nihahaha!
Bizim iş yerinde insan kaynakları epey büyük. yani 3-4 ayrı bölümden oluşuyor ve yaklaşık 50 kişi çalışıyor. fakat gel gör ki, 50 kişinin çalıştıgı bu yer acayip karışık. girsen çıkamazsın. çıksan çıkarmazlar.
neyse efendim. insan kaynaklarımız mutlu ve mutsuz haberlerde bizi bilgilendirmek için elinden geleni yapıyor sagolsun. mutlu haberleri zaten portalımıza koyuyoruz, herkes görsün mutlu olsun diye.(gerçi elalemin evlenmesi veya üremesi beni neden mutlu etsin o da ayrı mesele) ancak takdir edersiniz ki portala girip boy boy ölüm ilanları ile karşılaşmayı kimse istemeyeceğinden, mutsuz haberleri mail yolu ile iletiyorlar.
bu da bazı sorunlara yol açıyor. alınan acı haberin üzüntüsünden meydana gelen şaşkınlıga vermek istiyorum ama, istisnasız her seferinde, önce koca koca harflerle VEFAT diye bir mail geliyor; 5-10 dakika sonra da ardından VEFAT (düzeltme) diye bir mail geliyor...yuh artık dersiniz o derece. anladıgım kadarı ile verilen telefon veya cenazenin yeri saati bilgilerinde düzeltme meydana geliyor.
Ancak, insanın aklına farklı şeyler geliyor!
vefat-düzeltme : Flaş flaş!! merhum cortladı. geri geldiiiiiiiiiii kaçın zombi olmuşşşş..cenazeye gidecek araç iptal olmuştur bilgilerinizee canını seven kaçsınnn
vefat-düzeltme: Şok şok... ölmemiş aslında, numara yapmış..9 canlı canım bu zaten ahahahay ödümüzü koparttın tatlı şey..
vefat düzeltme: İnanmayacaksınız ama, arkadaşımız Tosun bize babaannem öldü diye mıcır atmış işten kaçmak için. şerefsiz pezevenk!!!!
ben manyağım sanırım. vefat-düzeltme diye gönderdiklerinde, elimde değil aklıma bunlar geliyor. daha maili okumadan İK ya koşup, "zombi mi var lan?" diye bağırasım geliyor. yok iyi degilim ben. bahar geldi bana bi haller oldu. o ye. ar yu çekındırılist.
D&R da feci güzel bir indirim var. pek çok kitabı 7.9 tl ve 4tl ye bulabiliyosunuz! İlk defa kitapçıdan, netten ucuz aldım, çoktum resmen. Mesela Sweet Leaf'in Rafların Arasından'da tanıttıgı Grotesk isimli kitap nette 15 tl iken ben burdan 7.9 a aldım!
işte bunlar aldıklarımın yalnızca bazıları...
vuhuuu kitaba hücuuuum!
bir de kitap klubumuz için bu ay okunacak kitabı aldım idefix'ten onun yanında da bikaç bişey kaçırdım dostlar. 2.5 tl ye kitap satıyorlar buna yürek mi dayanır..yaşasın kitap okumak!
İçimdeki mutfak şeysi pörtledi gene..zaten epeydir kek pasta falan yapmıyordum.
bugünlerde kendimi mutfağa atayım, tüm gün börekler pastalar tartlar turtalar pişireyim;
vallaha canım bunu istiyor. yemek pişirmek bir nevi terapi.
hele böyle yeni tarifler görmüşsem kıçı kurtlular gibi illa ki denemem lazım.
mmmm
gerçekten nefis bisey bu. keki yani gavurun pie crust dedigi kısım cok asırı tatlı degil ve bence onu guzel yapan bu. hemen tarifi vereyim. Ben de eşimin yengesinden aldım bu tarifi :) kendisi uzun seneler avrupada yasamıs orda bu tarz pratik pastaların keklerin hepsini ögrenmiş :)
gerçekten çok basit bir tarif. yapmak için sadece tart kalıbı gerekiyor, normal kek kalıbı üstüne malzemeleri dizmek için elverisli degil.
150 gram un
2 yumurta
65 gram toz seker
75 gram marganin
1 paket kabartma tozu
1 paket vanilin
1 cimdik tuz
üstü için:
dr oetker cilekli jel
500 gram cilek (benim gibi yatay dizecekseniz..eger cilekleri
Bu malzemelerin hepsi 5 dakika mixer ile çırpılacak.kek hamuru gibi olmuyor, daha katı bir hamur.
180 derecede fırına atın. benim fırınım turbo, gidip gelip baktım ve altın sarısı renk aldı.. o zaman çıkardım.
cilekleri fırından çıkardığımız pişmiş tart hamurumuzun üzerine dizin.
jöle-jel i paketinin üstünde yazdıgı gibi hazırlayın. jel katılasmadan cileklerin üzerine sürün
ben yediğimde yanında krema ile servis edilmişti ve bu çok hoşuma gitti. yalnız kremşanti degil KREMA olacak. marketlerde pınarın küçük ve büyük kutularda krema diye satılıyor. inanılmaz lezzetli oluyor krema ile yemesi..
denerseniz siz de yorumlarınızı yazın. aman allahım içime bir ev hanımı kaçtı benim :))
Evet bu başlığın blogumda ziyaretçi patlaması yapacağına inanıyorum, öyle olacak. (arkada elleri ovuşturalım)
izleyicilerimin artmasını bekliyorum böyle de iğrenç bir insanım...
Ama gerçekten de, başımdan bir taciz tecavüz olayı geçti.
Sene 2000..
Bornovada küçükpark dolaylarında ıssız bir sokaktayım..Sabah saatleri.
Okula gitmeden evel arkadaşıma uğrayıp onu alacaktım. Fakat o da ne? zile bassam da kapı açılmıyor! tam o sırada arkamdan birinin yaklaştıgını duydum. dönüp baktıgımda o sarımtrak köpegi gördüm. hoşt! hoşt dememe rağmen gitmedi. ve bacağıma yapıştı!
ne yapsam, kopmuyordu köpek bacağımdan. yaptığı iffetsiz hareketlerden amacını anlamıştım. ciyak ciyak bagırmaya başladım. köpekse bacagıma dişi kanişe yapışır gibi yapışmıştı. neyse sonra yoldan geçen biri taş atmak sureti ile beni köpekten kurtardı. sonra bacağımı eyüp sultana gönderdim 40 tas su döktüler. fdlkhskbgljbgkl şaka şaka.
öhöm neyse.. kendimi o günden sonra asla eskisi gibi hissedemedim köpeklere karşı. sizin için tüy yumagı olan, masum köpekler benim için körpecik genç kızların bacaklarına saldıran namus düşmanı hayvanlardır. libidosu yüksek köpekleri kınıyorum. en son da Billur Kalkavanın köpegi canlı yayında kendisini taciz etmişti.. hem açsınız, hem de hala şehvet peşindesiniz, ırz düşmanı köpüşler sizi!
dipnot: efendim köpüşleri son derece severim :) her ne kadar bu olaydan sonra tırsmış olsam da kendilerinden, yazı tamamen dalga amaçlıdır, sokak köpekleri CANdır..
çok feci bir şekilde kendi hayatımda figuran rolündeyim, deli olucam artık ulen... zaman akıyor, hiçbişeyin hallolduğu yok, karmakarışık ve bok gibiyim!
yarın etkili iletişim eğitimi için istanbula gidiyorum yine, pendikte divan asya da kalacagız. cuma için işten izin aldım bacımla kucaklaşabilmek için. ve bombaa, son anda belli oldu mehmet de benimle geliyor! Allahım lütfen yollarda sancısı tutmasın :(
bu keko kulun uçaktan korktuğu için yine otobüsle gidiyor da :((
annemlerde kalıyoruz 3-4 gündür! ve daha da burada kalacagız gibi gözüküyor simdilik..
bu arada kayınvalidemle yaptıgımız taçları satmak istiyorum ama bunu pasaj da mı yapayım blog mu açayım karar veremedim!
perugum geldi ebayden, modelim de seksoparta annem olacak bakalım yarın cekerim umarım fotoları, 2 gündür hasta baktıgım ,için bu oglen asırlık bir kaya parçası gibi uyumuşum!
mehmetim kıvranıyordu, ödümüz koptu. böbrek taşıymış. sanırım uzn bir süre hayatımdaki hiçbir şeyden şikayet etmeyeceğim, çok şükür sağlıklıyız herşey hallolur. kocamın, hayatımın yarısının, nesi oldugunu bile anlamadan kendinden geçerek kıvranması beni derinden sarstı...
gülümsedim,
gittiğim psikolog bana haftaya katılacağım etkili iletişim eğitimine katılmakla zaman kaybettiğimi, bu tarz bir şeyi ciddiye almayacak bir yapım olduğunu söylerken
ağladım,
mehmet bütün ilaçlamalarımıza rağmen böceklerin yine de eve girdiğini ve evi satmak için bir an evel boşaltmamız gerektiğini söylerken
düşüncelerle boğuştum servisim her sabah işyerine doğru tam gaz giderken
şaşırdım,
yurtdışında bir firmadan hatırı sayılır bir iş teklifi alırken
rahatladım
yukarıdaki teklifi reddederken
tepkisiz kaldım,
o beklediğim şeyin, bu sene de olmadığını idrak ederken
üzüldüm
annem eve gelen misafirlere umutsuzca düşüncelerini anlatmaya çalışırken
yorgunum dostlarım, yorgunum yorgun.
taşınmaya hiç hazır ve istekli değilim ancak geçici bir süre annemlerde kaldıktan sonra taşınacağız.
artık çalışmak, didinmek, uğraşmak öyle zor geliyor ki.
bir mutsuzluk var ama hadi hayırlısı.