dostlar, uzun zamandır kenarda beklettigim tudors isimli diziyi azarazar kader anne boleyn e ne yazar tadında izliyordum, haftada 1 veya 2 bölüm şeklinde. 1 mayısın tatil edilmesinin verdiği popo yayma arzusu ile oturup bir çırpıda izledim neredeyse son bölümüne kadar..

ee sorsalar, dogrusu kral olmak istemezdim. neden mi?

- masada dönemin en nefis yemeklerini öküzler gibi yerken, insanların beni izlemesine dayanamazdım.
- tuvaletten banyoya her yerde yanımda 2-3 kişi olsa katil olurdum. gönül rahatlığı ile osuramayacak mı kral be?
- etraftaki herkes yalaka, herkes ayrı bir dingil. kimse gerçek fikrini söyleyemezse krala, bu kral kime güvenecek ha?
- gönlünün çektiği ile evlenmeye kalkınca al başına derdi. Evlilik zaten ayrı bir bela. Yok varis dogdu mu, yok kralın pipisi koptu mu neden erkek çocuk doğmuyor.. amaan hepsi çok zor işler.
- çocuklardan uzaksın. çolugunu çocugunu alıp başkaları büyütüyor.. bissuru piçin var saysan bitmez kardeşim bu nasıl iş.
- çaydanlık gibi oluyosun kral olunca. akıtıcan bi yere, başka şansın yok. sen milletin ağzına sıç, sıç..sonra sana döner döner geri gelir, baltanın sapı..olur bişiler ;)

oof.. şimdi düşündüm de kral olmak bi yana kraliçe veya prenses olmak daha zor anasını satıyım. ye iç yat çocuk dogur, erkek doğuramazsan götünden kan alsınlar.
yok almıyım ben, memnunum sade vatandaş halimden...


Peheey, kaç zahiyat var şu resimde? anne, george, katherine..yok bence sağ kalanları saysak daha mantıklı! sadece henry ve charles. zaten onlarda sağ kalınca anladığım kadarı ile ingiliz halkı demiş ki her 5 çocuktan 3 ünün adını henry veya charles koyalım.. olmadı richard veya howard. evet elini sallasan bunlara değmiyor mu?