geçen hafta karaoke barın birinde, "bas gaza yavrum bas gaza" yı söyledim. şarkıyı seçip barmene söylemeden evel mehmet yardım eder diye ona güvendim ama namaza kaçtı alçak! tek başıma, memonun kardeşi ve onun nişanlısı ile rezil oldum kaldım...onlar da yardım etmediler tabi her aklı başında insandan beklendiği gibi :)
her şey kötüye gitmek zorunda mı?
- Nisan 27, 2011
- By Ova (Excuse My Reading)
- 6 Comments
hiçbir şey düzene oturmuyor. tam oturdu sanıyorsunuz yine bozuluyor.
suçum yokken azar işitiyorum, sevdiğim insanlar beni silip atıyorlar, hayal kırıklığı yaşıyorum.
iş hayatındaki çalkantılar bir türlü bitmiyor, bir kenara geçip sessizce oturmak istiyorum, bütün bu karmaşık kalabalık kargaşasını iyice boşaltsın, ben öyle tekrar yürüyeyim. sanki ayakkabım yerdeki deliklerden birine girecek ve ayağımı oradan kurtaramadan yalnız kalacağım.
hayatın bir pause tuşu olmasını istediğim o iğrenç zamanlardan birindeyiz yine. pause tuşu!
veya güzel haberler gelsin artık..
suçum yokken azar işitiyorum, sevdiğim insanlar beni silip atıyorlar, hayal kırıklığı yaşıyorum.
iş hayatındaki çalkantılar bir türlü bitmiyor, bir kenara geçip sessizce oturmak istiyorum, bütün bu karmaşık kalabalık kargaşasını iyice boşaltsın, ben öyle tekrar yürüyeyim. sanki ayakkabım yerdeki deliklerden birine girecek ve ayağımı oradan kurtaramadan yalnız kalacağım.
hayatın bir pause tuşu olmasını istediğim o iğrenç zamanlardan birindeyiz yine. pause tuşu!
veya güzel haberler gelsin artık..
Bu ülkede muhafazakar olmak hiçbir zaman suç değildi ama muhafazakar olmamak her geçen gün biraz daha ayıplanan bir şey haline geliyor
bırakınız sokakta öpüşsünler. size ne? bakmayın, çevirin başınızı. sizi mi öpüyorlar?
bırakın içki içsinler size ne? ağzınızdan zorla gelip döken, size için diye baskı yapan mı var?
sevişenlere, içki içenlere, başı açık gezenlere takmışsınız. başkalarının hayatından defolup gidin ya, ayıplamayın, dönün kendinize bakın önce. herkes kendi hayatını yaşıyor. rahat bırakın.
bırakınız sokakta öpüşsünler. size ne? bakmayın, çevirin başınızı. sizi mi öpüyorlar?
bırakın içki içsinler size ne? ağzınızdan zorla gelip döken, size için diye baskı yapan mı var?
sevişenlere, içki içenlere, başı açık gezenlere takmışsınız. başkalarının hayatından defolup gidin ya, ayıplamayın, dönün kendinize bakın önce. herkes kendi hayatını yaşıyor. rahat bırakın.
artık bebek istiyorum galiba. küçük ve sadece benim. geçenlerde cafe neroda b ir bebekle annesini izlerken düşündüm de, evet, benim de bebegim olsun ya.
sanki hamileymişim gibi sürekli isim düşünüyorum. bulduğum isimleri kimsecikler begenmiyor, daha dogrusu begenmiyor demeyelim de garip buluyor. ama olsun ben çocuguma gercekten içimden geçen ve her söylediğimde içimi ısıtacak bir isim koyacağım :)
gelecek bebekten isteklerim (sağlıklı olmasından öte tabi)
sanki hamileymişim gibi sürekli isim düşünüyorum. bulduğum isimleri kimsecikler begenmiyor, daha dogrusu begenmiyor demeyelim de garip buluyor. ama olsun ben çocuguma gercekten içimden geçen ve her söylediğimde içimi ısıtacak bir isim koyacağım :)
gelecek bebekten isteklerim (sağlıklı olmasından öte tabi)
- çok ağlamasın
- çok sıçmasın, sıçtıkları da kokmasın mümkünse
- çok konuşmasın akıllı olsun
- dişini, gazını falan kendi kendine çıkarsın beni karıştırmasın
- yüzeyi az, hacmi büyük ve kat kat olsun
- güzel koksun
- kel olmasın
Hüznün başyapıtlarının yazarı Firuzan
- Nisan 24, 2011
- By Ova (Excuse My Reading)
- 2 Comments
Bugün İzmir Kitap Fuarında Firuzan'ın imza günü vardı. Dandik yazarların kuyrugunda bekleyen insanlar Firuzan'ın kim olduğunu bile bilmeden geçip gidiyorlardı..
Yaşayan bir efsane, hüznün başyapıtlarının yazarı bu kadınla tanışma şerefine eriştim bugün böylece, konuştuk da.
Kendisine dünya edebiyatından kitap tavsiyesi sordum; 19. yüzyıl Rus Edebiyatından çok etkilendiğini belirtti.
Nasıl mütevazi, nasıl tatlı biriydi anlatamam... Kitaplarına zaten hayrandım, kendisine de hayran kaldım.
Çok yaşa Firuzan...
Yaşayan bir efsane, hüznün başyapıtlarının yazarı bu kadınla tanışma şerefine eriştim bugün böylece, konuştuk da.
Kendisine dünya edebiyatından kitap tavsiyesi sordum; 19. yüzyıl Rus Edebiyatından çok etkilendiğini belirtti.
Nasıl mütevazi, nasıl tatlı biriydi anlatamam... Kitaplarına zaten hayrandım, kendisine de hayran kaldım.
Çok yaşa Firuzan...
norawashere'ın kuduruk ve tatlı kedisi Mumuk'u uzun zamandır dudaklarımızı kemirerek takip ediyorduk. Bugün bu tatlı pisinin videosunu görünce kendi kedimi anımsadım o da böyle perdelere tırmanır, çıktığı yerden bir yere ulaşamayacağını anlayınca yaldır yaldır komando gibi geri iner ve löp diye atlardı... bütün kediler aynı di mi :) hepsi güzel..
Annemin Kitabı Alis Kürtler Diyarında İdefix'te ve diğer tüm kitapçılarda yarından itibaren satılmaya başlayacak.
Tüyap İzmir Kitap Fuarında şu anda da satılıyor, Şenocak standında. 24 Nisanda da imza günü olacak :)
Duyduk duymadık demeyin...
http://www.idefix.com/kitap/alis-kurtler-diyarinda-ilkay-yilmaz/tanim.asp?sid=RY4B0BE0BK6KT4CUIXFE
Tüyap İzmir Kitap Fuarında şu anda da satılıyor, Şenocak standında. 24 Nisanda da imza günü olacak :)
Duyduk duymadık demeyin...
http://www.idefix.com/kitap/alis-kurtler-diyarinda-ilkay-yilmaz/tanim.asp?sid=RY4B0BE0BK6KT4CUIXFE
Bir arkadaşım var işyerinde, sanırım bir zirzopluk mıknatısı olduğumdan olsa gerek, onunla fartlaşmaya başladık. yanlış anlamayın bu eylemsel bir fart değil tamamen literally.
uygulaması şöyle:
mesela sabahları:
ne fart ne yok?
iilik fartlık nolsun..
bir anda, apansız:
what the fart! neler oluyor?
sen de herkesten fartsızmışsın...
iyi fartlamalar..
fart fart fart! (napoleon gibi)
I fart therefore I am.
böyle yani araya fart serpiştiriyoruz. ya bir de biz otuz yaşında, kurumsal bir şirkette çalışan yumurta kafalılarız düşünün yani. ciddi görünümümüzün altında neler fartlıyor bilseniz. sanırım sürekli, 8-5 ofiste çalışmak insanı biraz fartlatıyor. bünye rahatlamak istiyor. napalım, fart bu.
bir dahaki posta kadar hepinize iyi fartlamalar!
uygulaması şöyle:
mesela sabahları:
ne fart ne yok?
iilik fartlık nolsun..
bir anda, apansız:
what the fart! neler oluyor?
sen de herkesten fartsızmışsın...
iyi fartlamalar..
fart fart fart! (napoleon gibi)
I fart therefore I am.
böyle yani araya fart serpiştiriyoruz. ya bir de biz otuz yaşında, kurumsal bir şirkette çalışan yumurta kafalılarız düşünün yani. ciddi görünümümüzün altında neler fartlıyor bilseniz. sanırım sürekli, 8-5 ofiste çalışmak insanı biraz fartlatıyor. bünye rahatlamak istiyor. napalım, fart bu.
bir dahaki posta kadar hepinize iyi fartlamalar!
Eksik olan herşeyi itina ile değiştirelim.
- Nisan 10, 2011
- By Ova (Excuse My Reading)
- 3 Comments
kendime bunu söylemek istiyorum. Hayatındaki eksik ne?
eksik olan her şeyi itina ile değiştirelim. Eskidiyse yenisini koyalım. Yoksa alalım. Bitmişse bulalım.
Tavşan deliğinden aşağıya bakıp, sonu nereye gidiyor diye korkmayalım. Nasıl olsa, her sabah aynı sonda uyanıyoruz!
eksik olan her şeyi itina ile değiştirelim. Eskidiyse yenisini koyalım. Yoksa alalım. Bitmişse bulalım.
Tavşan deliğinden aşağıya bakıp, sonu nereye gidiyor diye korkmayalım. Nasıl olsa, her sabah aynı sonda uyanıyoruz!
bugün buhran doluyum! içim sıkılıyor! ooof of.
- Blogger a ben hala giremiyorum. yasak kalkmamış mıydı?
- İzmitteyim. Eğitimdeyim. Bu hafta olduğu gibi komple burdayım. Cuma istanbula geçiyorum, annem de geliyor, naz annem ve ben çılgın atıyoruz, dağıtıyoruz h.sonu
- mehmet ingilterede linux eğitiminde. bu linux - linaks mı linuks mu okunuyor, biri aydınlatsın.
- şerpoint development ögreniyorum yihuuuuu. ama hoca bana taktı :((
Annemin romanı yakında çıkıyor: Alis Kürtler Diyarında
- Nisan 01, 2011
- By Ova (Excuse My Reading)
- 4 Comments
Anneme torpil geçmesem olmazdı doğrusu.
Annem İlkay Yılmaz'ın romanı Alis Kürtler Diyarında çok yakında raflarda olacak. Bana ne oluyorsa, ben ondan daha heyecanlıyım.
İşte kitabın kapağı. Arka Kapak yazısı değişebilirmiş sanırım, ama haftaya basıma girecekmiş.
Ben kitabı okudum ama fikir beyan etmek istemiyorum ne desem taraflı olacak, sonuçta annemden bahsediyoruz :)
Şimdilik bu kadar...
Annem İlkay Yılmaz'ın romanı Alis Kürtler Diyarında çok yakında raflarda olacak. Bana ne oluyorsa, ben ondan daha heyecanlıyım.
İşte kitabın kapağı. Arka Kapak yazısı değişebilirmiş sanırım, ama haftaya basıma girecekmiş.
Ben kitabı okudum ama fikir beyan etmek istemiyorum ne desem taraflı olacak, sonuçta annemden bahsediyoruz :)
Şimdilik bu kadar...