Stockholm!

  • Şubat 07, 2016
  • By Ova (Excuse My Reading)
  • 1 Comments

Geçen ay Amsterdam'a gitmiştik, bu ay da Stockholm'e gittik. Schengen almışken kalan yerleri de aradan çıkaralım diye uğraşıyoruz. Amsterdam'da öyle bir grip oldum ki fotoğraf çekememiştim. Stockholm'de bol bol çektim.


Çok güzel bir şehir Stockholm. Aslında diğer Avrupa şehirlerine özellikle de Amsterdam'a benziyor, ama daha geniş, daha az kalabalık ve daha ferah. Şu ana dek gördüğüm en tenha başkent. 

Gamla Stan denen OldTown / Eski şehir merkezi kısmını çok sevdik. Şehirde Chainler de var ama independent kafeler, shoplar hiçbir yerde görmediğim kadar çoktu.

Yokuşlu sokaklar...

Vallahi Souvenir shoplarda İsveç'i temsilen bu küçük ayakkabıcı cin/troll benzeri yaratıkları bolca gördük ama İsveçliler güzel insanlar. Böyle bir şeyle alakaları yok :)

Dükkan vitrinleri çok güzeldi.

Çok tatlı!

Her yerde Kahveci vardı. Kahve kesinlikle güzeldi. Bu davetkar kahveci de aşağıya zindana gider gibi iniyordu ama bebek arabası olduğu için inemedik. 


Eski bir çeşme, pek çirkin de be!

İkinci el dükkanı ve kahveci kombini.. hmmm..

Her yerde ART

Bu güzel çeşmenin önünde bir fotoğraf çekilelim dedik ama benim Kurtlu yavrum pek de durmadı

Djurgardn'a giden bu köprü de adını bilmesem de Stockholm'ün güzel köprüsü :D Her şehirde böyle güzel süslü bir köprü oluyor mutlaka. Viking heykelleri ile süslüydü bu da. Çok hoştu ama ışık bok gibi olduğundan pek çekemedim.

Kapiş kendini yere atmalardaydı. (Protesto için direkt yere yatıyor bizim oğlan)


Sağlıklı ürünler satan bir dükkanı da kurcukladık. Gıda pahalı dostlar.

Sölderman'da bir Deli/Cafe olan bu tükkanda epey oyalandık. Kahvesi çok güzeldi. 

Hep apartman, hep apartman. Müstakil ev yok gibi bir şey şehir sınırları içinde.

3 tane Stockholm'e has kahveci zinciri vardı: JOe and the Juice (aynı zamanda smoothie vs. de satıyor), espresso house (starbucks'ın isveç versiyonu), ve Wayne's coffee

Mobilyacılar her yerde!



Bu en büyük müzeydi, adını unuttum


Viking emmi

Djurngarden'ın olduğu adacıkta yürümeye başlayınca şehrin diğer bir adacığını böyle görüntüledik. Deniz donmuş durumda.


Ben kış insanıyım. Soğuğu seviyorum. Denizin donması ise büyüleyiciydi bence. 





Halk kütüphanesini görmemek olmazdı. (Kırmızı bina)

Kütüphanenin yalnızca çocuk kısmı bile büyüktü. Her dilden çocuk kitapları vardı.. Bayıldık!





Her vitrinde bir ilginçlik! Kaplan hepsini çekmeme izin vermedi ama fırsat buldukça çektim.

her yerde kitapçı vardı. 9 milyonluk ülkesin sen ya! ne çok kitap okuyorsun?

Mobilyaları yakından inceledik.

Burası NK isimli kalburüstü bir mağaza. Çocuklar eğleşsin diye neler koymuşlardı neler!

Biz Stockholm'u çok sevdik. Gelecek ay Allah nasip ederse Kopenhag'a gidiyoruz. İSveç'i bu kadar sevince 1 gün ayırıp Malmö'yü de ziyaret etmeyi düşünmeye başladık.



You Might Also Like

1 yorum

en derin düşüncelerini dök bebeğim