Michelle Williams'tan Marilyn olmamış kusura bakmayın
- Kasım 27, 2011
- By Ova (Excuse My Reading)
- 3 Comments
Allahim sen bana yasli ingiliz huzuru nasip eyle amin
- Kasım 24, 2011
- By Ova (Excuse My Reading)
- 7 Comments
Bu sabah regl doneminde olusumun affina siginarak markete gittim. Bakery kisminin derinliklerinde iki dilim cheesecake icin beklerken bi ingiliz amca teyze geldi. Malum iki dilim keki almak yaklasik 15 dakika suruyor. sikintidan etrafi rontluyorum habire... neyse bu ciftimiz bir geldi ekmek aldi ama o da ne? Ekmekler medium slice edilmis yani orta kalinlikta dilimlenmis. Biz ince istiyoruz dediler. Ekmekler ince orta kalin dilimleniyor normalde. Adam da kusura bakmayin efendim, makine yalnizca orta dilim icin ayarli dedi. Aman tanrim bundan sonrasi tam bir buhrandi. adam ahlaki acidan onaylamayan dedeye donusurken kadin sinir krizi gecirdi. Sanki o anda kadina kusura bakmayin bizim dozer yaninizdaki evi yikacakti ama sizinkini yiktik yanlislikla dedi yani birileri ... oyle bi tavir.
Dusunsenize ince dilimlenmis ekmek bulamamak kadinin en buyuk sorunu. Ben de boyle bir huzur istiyorum. Ben de!
persembe annecim geliyor allahin izni ile
hasta olcam hatta oldum ucuklar halsizlik ates....
aslinda en guzeli klavyesi ile gelen ve aninda netbook a donusturebilecebginiz Asus idi ama onun 3g si yoktu maalesef. boylece son kararim sony oldu. guzel bir alet ancak android hala cok geeky ..
bir de kuduz gibi bebek istemeye basladim ben
hayirdir insallah
Şatonun gece karanlığa karışıp yok olan siluetini görmemek bile huzur getirmiyordu. Her gece, Feligani nin onu kaçırıp şatosuna hapsettigini, şatonun her iki yanında heykeller sıralanmış loş koridorlarında ondan kaçtığını görüyordu kabuslarında.
van depremlerinden sonra vicdan muhasebesi yapmaktan aciz bakanlarımız, istifa edin
- Kasım 11, 2011
- By Ova (Excuse My Reading)
- 0 Comments
e adam haklı??
şu deprem olayında vatandaşına bok muamelesi yapan bir ülke olduğumuzu yedi düvel gördü. kimbilir bizim hafıza kuyularına daldırdığımız ne olaylar var geçmişte, bu adamlar bizim geri kalmışlığımızın, gerizekalılığımızın nasıl farkında ki küçümsemekten geri duramıyorlar.
Kepazeliklere kepazelik eklemeye devam ediyoruz.
bir deprem oluyor, ardından hükümetimizin pek saygıdeğer bakanları birer birer çıkıp inciler döküyor "başka deprem olmaz burası çok güvenli", "hasar tespiti yaptık biz" "çadırlar yetmeyecek biliyoruz napalım" vs. vs.
hadi bu insanına beş kuruşluk değer vermeyen vekil muamelesine orada azmadık.
peki ya ikinci deprem?
ulan adamlar hasar tespiti yaptık diye gözümüzün içine baka baka yalan söylemiş, koskoca başbakan yardımcısı 2. depremin sonunda "ya hasar tespitini geçici şey etmiştik, asıl YARIN yapacaktık" demiş.
bu kadar zincirleme rezalet ve kepazeliğin sonunda bekliyorsun ki bir adam istifa etsin
bir adam en azından bir adam bu memleketi bu şekilde yönetiyorsa yönetmeye layık olmadığını haysiyetle kabul edip defolup gitsin!!
yok , nerde. mına kodugumun ülkesinde, herkesi yere yatırıp çatır çatır zikseler "oh ya uzun zamandır boyle derin orgazm yaşamamıştım, çok rahatladım" dememizi bekleyecekler. belki de deriz? yani halkımız, pek kıdemli, kendi yolunu bulmaktan başka bir şeyi düşünmeyen yöneticilerin kendi yolunu bulmaktan başka şey düşünmeyen halkı, der belki bunu, belli mi olur?
ne de olsa hastaneler çok güzelleşti canım, adamlar yiyor falan ama hizmet yapıyor deil mi? hahahhahahahayyyyt.
ben vatandaşına sinekten az değer veren bir ülkenin vatandaşıyım.
yazık lan bana.
çok mutluyum. annemi babamı çok özlemişim ya..
onlarla ve kardeşimle hep beraber olmak ne güzel şeymiş, ne kadar kıymetliymiş her dakikamız.
neden bütün konut projeleri dibi çürük yerlere konduruluyor.
uzaksa hepsi uzak zaten yani
eşit uzaklıkta sağlam yer mi yok, nedir, biri beni aydınlatsın. beylikdüzü, ıspartakule, tuzla, halkalı falan hep depremin yüksek vuracağı bölgeler diyor KAYNIM (jeoloji mühendisi)
peki neden bütün konut projeleri bu bölgelerde yaa.. ben anlamıyor.. içinden çıkamıyor, hele bir de ağaoğlu çıkıp "eski yaptığım evler var ya ühüüü heppiciği çürük" deyince, daha da beter oluyor ben... oh my.
markette sıra beklerken önümdeki adamın ölme taklidi yapmasını, benim buna gülmemi, sonra bu ülkede her şey çok yavaş isyanıma katılıp İtalyan çıkmasını, ya biz akdenizliyiz kardeşim kanımız kaynıyor diye kıkırdamamızı mı anlatayım? suratsız ingiliz teyzelerine rastladıgım günleri mi?
ya da öylesine bulduğum işimi, canımı sıktıkları için cart diye bırakıp çıkmamı mı anlatayım? (adamın biri, 50 kişinin önünde, haksız yere bana cırladı, zaten maaşı da tam istediğim gibi degildi resmen çektim çıktım)
Anlatacak pek bir şey yok. günlerim durgunlukla geçiyor. Yarın türkiyeye gidiyoruz. gene xanaxları yükleneceğim uçağa binmeden. nefret ediyorum uçağa binmekten ya!
neyse 14 ünde buraya geri dönüyoruz. aslında hiç gidesim yok. çok kemikli kılçıklı bir alışma döneminden geçiyorum, bu arada türkiyeye gitmek benim için saçma olacak aslında. ama gideceğiz yapacak bir şey yok :)
24 kasımda, annelerin en seksisi, en çılgını, en umursamazı yanıma geliyor, evet annemle avrupaya açılıyoruz. Benim vizeme yamuk yapmazlarsa paris'e gideceğiz Aralıkta bir de. Annem tam 44 gün kalacak burda. Aslında işten çıkarken biraz da onu düşündüm. zaten naz burdayken çalışmıştım, şimdi annem burdayken bir de bu nemrutlarla çalışırsam iyicene üzülürüm diye düşündüm..
İnsan işe giderken ayakları geri geri gitmemeli ya.
Yani anlıyorum maddi sıkıntılar olabilir, İnanın ben erkek olsam bakacak bir ailem olsa eşek gibi çalışırım. ama çok şükür karnımız doyuyor, akmasa da doluyor, o yüzden gerçekten milletin kahrını çekip sinir olacağıma evimde paşa paşa otururum dedim. 3 tane head hunter cv mi bir yerlere submit etti bile. ama dürüst olayım, 3ü de öyle pek meraklı olduğum işler değil. gene contract çalışmak istiyorum ancak yılın bu dönemi ölü dönem. bakalım neler olacak...
benim ilk işimi bulan headhunter, anthony cik bana yeni iş bulsun, çok seviyorum o adamı :) pek çoğu gibi kaypak ve dolandırıcı değil epey dürüst birisi.
aslında aruptan ayrılırken oradaki arkadaşlara veda etmek isterdim, hepsi çok arkadaş canlısıydı, 4 güncük takıldık ama iyi çocuklardı, ama kısmet
bugün de size bu satırları gene starbuckstan yazıyorum 3 gündür evden çıktığım yoktu, bugun artık bi burnumu çıkarayım dedim :)