İngiltere'yi size Instagram anlatsın

  • Ekim 09, 2012
  • By Ova (Excuse My Reading)
  • 6 Comments


Şaka maka 1 bucuk sene oldu neredeyse ingiltere'ye taşınalı. Memleketimi hiçbir şeye değişmem ama burası da güzel ülke. Fotoğraflarla ingiltere'nin özetini yapayım. Burada yaşadıgın için çok şanslısın diyenler oluyor, ama gerçekten öyle değil. insan kendi ülkesini özlüyor, buradaki her şey ne kadar alışsan da daima yabancı. üstelik seni türkiyeye bağlayan bir ailen varsa.. her dakikanı özlemekle geçiriyorsun 3-4 aydan sonra. öyle bir eğri var evet, bir süre her şey çok ilginç ve kurcalamalık geçiyor, ama sonra rutin'e alışınca burası da ilginç olmaktan çıkıp sıkıcı oluyor :)


Sizergh Castle, Cumbria. Ingiltere bu eski kalelerle dolu ve hepsi korunmuş, bakımlı



Canary Wharf, Londra. Finans merkezi..



Eğer şehirler arası geziyorsanız her an minik şirine bir cottage çıkabilir karşınıza. Şirin olmaları yetmiyormuş gibi bir de her birinin ismi var, varı yoğu satıp insanın bir tane alası geliyor, valla.



Evden çıkıp yürümeye başladığınızda ineklerle burun buruna gelebildiğiniz bir memleket burası. 



Nereye gidersen git 'a lovely cup of tea' daima emrine amade.Chillin out ve relaxin kavramları olmadan yaşayamaz ingilizler, bir de lovely kelimesi ve cup of tea'leri olmadan tabi! Bu yüzden nereye giderseniz gidin ya coffee shop ya tea room illa ki var.



Bir başka büyük köşk, Hutton in the Forest. çok begendim.



Güneşli bir günde İngiltere kırsalının özeti.



Güneşsiz bir günde, İngiltere göllerinin özeti.



Aylesbury yöresinden Waddesdon manor. Rotschild ailesine ait, içi milyon dolarlık sanat eserleri ile dolu bir köşk. Bu köşklerin hepsi National Trust denilen ülke genelinde bir kuruluş sayesinde halka açık. İngilterede yaşayacaksanız National Trust üyeliği çok işinize yarar



Her şehrin ya da kasabanın ortasından illa ki nehir geçecek, o nehirde illa ki ördek ve kaz ve kuğu yüzecek, illa ki kenara park etmiş tekneler olacak.



Bu duvar şeysini Cumbria'da bir tea room'da gördüm herkes satın almak istermiş, cafe sahibi satmam hayatta satmam diye övünüyordu.


9 aylık Oxford maceramda gidip geldiğim yol. Oxford'u bıraktığıma çok pişmanım, çok. geri de almadılar beni.hüf..



Londra'ya her gelen Tottenham Court Rd. daki bu tiyatronun heykelini görmüştür...



Bir arkadaşın bu fotoya yorumu: Jane Austen kahramanlarının yürüdüğü çayırlar bu olsa gerek.. Hakikatten öyle.



Canons Ashby kasabasının kilisesi. Köy kiliselerine bayılıyorum. Eski, boynu bükük, ama yine de dimdik ayakta hepsi.



Başka bir minik köy kilisesi: Farmborough köyünden.



Stowe Landscape gardens'ta güneşin yakışına dayanamayan evropalı koyunlarıımız ağacın altına hucüm etmiş. ee koyun olsan bile avrupalı olunca sıcaga dayanamıyorsun şekerim.



yine bir köy kilisesi, Cumbria, buttermere köyünden. Sanki bu kiliseler köyün kişiliği ile değişik şekilleniyor, ne tuhaf değil mi? her biri başka başka. bizim camiler de böyle mi? 



Cennet böyle bir şey olmalı. Soğuk, sade ve temiz. Allahın dağları dumanlı. Orada(Cumbria) ben Rahmanı hissettim dostlar.  



Hackney/Londra. Bir garip dükkan vitrini. Amaç ne, bilemiyoruz. Fotografı çekip uzaklaşıyoruz



Cumbria gizli cennet. İngilizler neden ülkeleri dışına tatile giderler de, ülkelerindeki bu muhteşem cennete gitmezler garip.



Tottenham Court Rd. dan bir duvar yapışkanı.



İşaretler..



Her yerde şirin evler var demiştim.



Oxford'umun her sokağını ayrı severim.



İngiliz kahvaltısı olmadan İngiltere olur mu?

Charity shop demek ingiltere demek. bilimum ikinci el eşyanın satıldıgı bu hayır kuruluşu dükkanlarında rastladıgım bu anagram beni benden aldı. LOTR sevmiyorum demenin daha özgün bir yolu olabilir mi?

Gallerde artık Kelt Denizi midir, okyanus mudur, onun kıyısında, çok değişikti.

İngiltere'de her yer park. Benim en sevdiğim Londra Parkı regents park sanırım. daha az kalabalık ve daha izole. aslında St James Park da güzel ama her yeri sürekli turist kaynıyor

Köyler ne kadar küçükse, detaylar o denli şirin. Duvarda göz kırpan posta kutusunu görmeden geçilir mi?

Cici dükkanlardan cici kareler. Burası Bedford'da bir dükkandı..

Envai çeşit koyunun içinde, en çok bu karabaşlara hayranım

bir başka ingiliz usulü tıkınma biçimi, 'cream tea'. scone denilen üzümlü çörek, çilek reçeli ve kaymakla içilen çay efendim. bu ingilizler mesele tatlı ise ağız tadını biliyorlar.

bu kadar serin ve yağmurlu ülkede, bu kadar çok renkli ve değişik çiçek oluyor mu, oluyormuş. Ayşe'nin bahçesinden unutmabeni çiçekleri.

Antiques roadshow ve Bargain Hunt gibi programları gördüyseniz siz bu milletin ne zulacı, ne antikacı olduğunu bilirsiniz. arada böyle bit pazarımsı yerlere dalıp, ulen günü geldiğinde satarım diye hiçbir şeyi atmamış kekomançiler diye iç geçirebilirsiniz..

İngiltere demek PUB demek. Pubların kimilerinin yemekleri de şahane oluyor, ben kendi adıma geç keşfettim ama müptelası oldum.

You Might Also Like

6 yorum

  1. Bu yaz İngiltere'deydim Brighton'da bir üniversitede. Oradayken çok mutsuz oldum havasından, pahasından ama gel gör ki şu an deliler gibi özlüyorum. Çok özlüyorum çok. :(

    Fotograflar tuz biber oldu fokurdayan özlemimin artmasına. Tadını çıkarın. :*

    YanıtlaSil
  2. Ya çok şanslısın! Nasıl gittiniz oraya? Yani direkt head hunterlarla mı? Bu konuda yardım rica etsem? Bide tabi senin mesleğin uluslararası bişiy.. Üff ben de çok istiyorum yaaa.. Bana nasıl gittiğinizi mail atabilir misin rica etsem? Veya daha önce buraya yaznmış mıydın, ben göremedim de??
    Şimdiden teşekkürler ^_^
    mailim craftanddecorate@gmail.com

    YanıtlaSil
  3. kizim geliyoruz aralikta. malik evde "gidiyoruz da birsey yok aslinda ingiltere'de ama hadi gonlun olsun" modundaydi. 3 gece mi 4 gece mi kalacagiz tartismasi oldu.bu fotolari gosterip "iste bu yuzden" diye gaza getirmeye calisacagim. ingiltere sevilmez mi hic. ozlemimi deprestirdi fotolar. hem de tranle gelecegiz, cayir cimenin arasindan oleyyeoo

    YanıtlaSil
  4. Craft sana mail attım

    Leah, buradayken orası oradayken burası özleniyor. bu yaz senin için şanssız bi yaz olmuş son 39 yılın en yagmurlu yazıymış :)

    Nilufer, gel bacım, dört gözle bekliyorum!

    YanıtlaSil
  5. Okurken resmen yasattın orayı bana. Yalnız kahvaltı olayı pek bana hıtap etmedi canım :/

    gorgeousofmyworld.blogspot.com

    YanıtlaSil
  6. Koyunlarrrrr, ineklerrrrrrrrrr! Öpmek istedin o ineğin ağzını burnunu di mi hadi itiraf et :)

    YanıtlaSil

en derin düşüncelerini dök bebeğim